Kürd Lisanı:

Kurdistan Teali Cemiyeti merkezinde toplanmakta bulunan Kürd dilinin harflerini ıslah ve gramer şeklinin mesaisini, büyük bir dikkatle takip ediyoruz.

Kürd milli dehasının inkişafının temini için yapılan mesai cetvelinde, harflerin ıslahı, gramer işlerinin düzenlenmesinin mühim bir konuma sahip olması, fevkalade şayanı memnuniyettir.

Artık milletlerin hür, mesut ve bahtiyar olabilmeleri niteliği, doğrudan doğruya bir öğretim ve medeni aydınlanma meselesidir.

Lisanını ıslah, harflerini yazabilen ve basımını sadeleştiren, gramer kaidelerini düzenleyen bir milletin, istikbalinden emin ve ümitvar olmasına hiçbir mani yoktur. Hâlihazırda medeni eserleriyle hayrete mucip olan milletler de bir zamanlar ilmi, içtimai, sanayi ve siyasi yönlerden pek ziyade perişan bir konumda idiler.

Her millet, bugün geçmekte olduğumuz kurtuluş yolunu, bizim gibi ve hatta bizden büyük problemler karşısında kalarak geçtiler.

Muzaffer olmak, saygın bir mevkii temin etmek, daima büyük fedakârlıkları gerektirir. Esasen galip gelenlerin şerefi, ürettikleri uğrunda ortaya koyduğu çabaya uygun olarak gelişir.

Ufak bir teşebbüs ile muvaffak olmak mümkün değildir.

Bugünkü cemiyetlerin beka ve ikbalini temin eden umumi irfan meselesine, Kürdlerce atfedilen ehemmiyetin en büyük görüneni, Kürd lisanının ıslahı hususunda bugün yeniden ibraz edilmeğe başlanılan çabalardır.

Hiç şüphesiz köylüye okumaktan usanç getirmeyecek kadar kısa bir müddet zarfında, Kürdçe okuma ve yazmayı öğretmeyi temin gayesi, heyetin en ziyade nazarı itibare alacağı niteliktir.

Esasen aldığımız malumata nazaran anılmış ilmi heyetin birçok tecrübelerinden sonra, harflerin ıslahı meselesi, istikametin tayin ettirilmesini karar altına almıştır.

Harflerin ıslahı için kurulan cemiyetin önüne konulan en zorlu meselelerden biri de, hiç şüphesiz Kürdçe lisanı harflerinin sağdan sola mı ve ya soldan sağa mı doğru yazılacağı hakkındaki usul ve bu usulden maddelerdir.

Konumun ehemmiyetini nazarı dikkate alarak azami bir faaliyet hissi ve yenilikle hareket etmek zorundayız.

Başarıdan başka, her batıl içtihad ve kanaat yenilik hissine feda olunmamalıdır.

Esasen İslam dini, zamanın ihtiyaçlarına uygun usullerin, ilahi emirlere ve yüce hükümlerine muhalif olmamak şartıyla tatbik edilebileceğini belirtir.

Hatta ilim adamları ve yeniliğe açık makul fikir sahiplerinin de, Kur’ana uygun olacağını tasdikte müttefiktirler.

Kabul edilmesi mümkün olmayan yollara yönelmemek, Kürdlerin temayüllerini ve ruhi duygularını rencide etmemek şartıyla, Kürdçenin kolaylıkla eğitimi ve öğrenimine müsait usullere uygun olmalıdır. Esasen bu yüce ilmi meselelerle meşgul bulunan kişilerin yetki sahibi ve ehliyeti; lisanı ıslah, harfleri düzenleme niteliğinin güzel neticeyle bitirilmesi, bir kesin mecburiyet şeklinde yapılacaktır.

Kürd dilinin ıslahı, harf ve kaidelerinin düzenlenmesine çalışan ilmi heyete ve uzman kişileri tebrik eder, başarılarını ruhumuzun bütün hasretiyle temenni ederiz.

“Koşan elbete varır, düşen kalkar,

Kara taştan su, damla damla akar,

Birikir sonra bir gümüş göl olur,

Arayan hakkı, en sonunda bulur.”

(Serbestî, no: 486, 5 Mayıs 1919)