Mevlanzade Rifat Bey ve Kurdistan (PDF)
Meşrutiyet ve sonrası dönemin önemli şahsiyetlerinden biri olan Mevlanzâde Rıf ’at Bey’in ismi,[1] Kürt tarihi ile ilgili birçok çalışmada anılmasına rağmen kendisinin Kürtler konusunda neler yaptığı pek fazla bilinmeyen bir konu olarak orta yerde durmaktadır.
Mevlanzâde Rıf ’at Bey’in, kendi deyişiyle Kürd ve Kürdistan davasına yönelik ilgisi Bab-ı Âli Baskını’ndan (23 Ocak 1913) sonraki dönemlerde başlamıştır. Bizi buna sevk eden iki gerekçe bulunmaktadır. Birincisi: 1912 yılında Atina’da sürgündeyken çıkardığı Cihad adlı gazetede savunduğu her türlü milliyetçi düşünceye olan karşıtlığı,[2] ikincisi: 1913 yılında Hetaw-î Kurd dergisinde çıkan yazısıdır.[3]
1918 yılında kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti’ne katılan Mevlanzâde Rıf ’at,[4] bu cemiyetin 1920 yılında bölünmesinden sonra oluşan Teşkilat-ı İçtimai Cemiyeti’nde yer almamıştır. Fransa Cumhuriyeti Fransız Yüksek Komiserliği’ne mühründeki ismiyle Kurd Teşkilat-ı İçtimai Cemiyeti
Genel Sekreteri Memduh Selim Begi adına yollanan bilgilendirmede; Eski Kürt Cemiyeti’nin “yeni dönemin ihtiyaç ve politikalarına cevap veremediği” ve zaten uzun bir zamandır Cemiyet içerisinde
“bağımsızlık taraftarları ile otonomi taraftarları arasında bir tartışmanın olduğu” belirtilir. “Nihayetinde temiz bir siyaset taraftarı olan aydınlar, geçmişini inkar edenlerle yollarını ayırmayı uygun görmüşlerdir” dendikten sonra yazının devamında yeni örgütlenmenin kurucu kadrolarının isimleri verilir[5] ve Mevlanzâde’nin ismi burda yoktur. Kürdistan Teali Cemiyeti’nin başkanlığını yürüten Seyid Abdulkadir’e yakın durduğu görülmüştür.
Çıkardığı gazetelerde Kürtler ve Kürdistan konusundaki yazılara yer veren,[6] Kürtler adına Osmanlı hükümetiyle yapılan bir görüşmeye Kürtlerin temsilen katılan[7] ve “Anadolu harekatı” diye isimlendirdiği Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı sert ve eleştirel bir tavır alan Mevlanzâde Rıf ’at, bundan sonraki yaşamında anti-kemalist bir duruş sergilemiştir. Zaten bu tercihinden ötürü de 150’likler listesine alınacak ve vatandaşlıktan çıkartılacaktır.[8] Mevlanzâde’nin yaşamına ilişkin Fransız Arşivleri’nde bulduğumuz bir belge, bugüne kadar karanlıkta kalmış önemli birçok noktayı aydınlığa kavuşturmuş olmaktadır. Bu önemli belge; Mevlanzâde’nin el yazısı (5 sayfa) ve bir memurun daktilo yazısı (7 sayfa) olmak üzere iki değişik şekilde tutulan bir rapordur.[9] Yazılar evvela ajan Noel-Bedirhanlar-Mustafa Kemal arasındaki rekabete[10] ayrılmış gibi görünse de, aslında Kürt Milliyetçilerinin İngiltere, Fransa ve Yunanistan devletleri arasında binbir zorlukla gerçekleştirmeye çalıştığı diplomatik faaliyetler olduğu gerçeği ortaya çıkar.[11] Baş aktörün Mevlanzâde olduğu gelişmeler şöyle olmuştur.
Rapor’da; Paris Barış Görüşmelerinden dönen ajan Noel kendilerine İngiltere’nin bir mesajını iletmiştir: “İngiltere devleti Kürdistan’ın çıkarları doğrultusunda hareket etmeye hazırdır ve bunun ilk pratik adımları yakında atılacaktır.” Bahsedilen ilk adım kısa sürede atılır. 1921 yılının Haziran ayında İstanbul’daki Yunanistan Elçiliği’nden askeri bir ateşe Mevlanzâde ile görüşmek istediğini kendisine Yunanlı bir güvenlik elemanını yollayarak bildirir.[12] Görüşme gerçekleşir ve görüşmede Kemalist harekete karşı Yunan devletinin Kürtlerle ortak çalışmak istediği resmî olarak bildirir. Eğer; Kürtler Yunanlıların hazırladığı planı kabul eder ve uygulamak için anlaşırlarsa kendilerine ekonomik ve askeri yardımda bulunacaklardır. Para ve silahlar Bağdat üzerinden Kürtlere ulaştırılacaktır. Yunan yetkili şunu da özellikle belirtir: İngiltere bu konuda tam bilgiye sahiptir ve hem fikirdir. Bu konuyu kendi içinde değerlendiren Kürtler; anlaşmayı Yunan Devleti’nin üst düzey bir siyasetçisiyle görüşmek şartıyla usulen kabul ederler ve içlerinde Mevlanzâde Rıf ’at’ın da olduğu 6 kişilik Kürt heyeti[13] Temmuz ayında İstanbul’dan hareket ederler.
Heyet İstanbul’dan yola çıkar ve İzmir’de Yunan Başbakanı ve Adalet Bakanı olan Dimitrios Gounaris ile görüşürler. Bu görüşmeden sınırları tartışılıp karara bağlanmış, geçici yönetim yeri İngiliz denetimindeki Musul olacak olan Bağımsız Kürdistan Devleti’nin ilanı kararı çıkar. Bu konuda Yunan Devleti her türlü silah ve para yardımında bulunacaktır.[14] Heyet 2 ay kadar denizlerde oyalandırıldıktan sonra, Eylül ayında Bağdat’a yetişirler ve Mevlanzâde’nin deyişiyle İngilizlerin kendilerini oyalayarak zaman kazanmaya çabaladığını anladığını ve bunu kendi aralarında görüştüklerini belirtir. İngilizler, Kürt Heyeti’ni iki konu hakkında bilgilendirirler. Birincisi, İngiltere, Arap Mezopotamyası ile Kürdistan’ın güneyini birleştirmeyi planlamaktadır.[15] Heyet, böylesi bir planın Kürdistan’ın bir kere daha parçalanması demek olduğunu belirterek, hiçbir şart ve koşulda kabul etmeyeceklerini ve karşı duracaklarını İngilizlere söylerler. İkinci olarak, Yunanlılara göre Kürtler harekete geçmek konusunda geciktikleri için Yunan Devleti’nin Kürtlere yardım edebilecek durumu kalmamıştır. Çünkü Yunanlılar Kemalistler karşısında yenilgi üzerine yenilgi almaktadırlar.[16]
…
* Bu yazı, Avrupa Birliği (Avrupa Sosyal Fonu-ESF) ve Yunanistan Eğitim ve Yaşam Boyu Öğrenme Bakanlığı’nca finanse edilen Hrakleitos II adlı programla desteklenen bir araştırmanın ürünüdür.
[1] Mevlanzâde Rıf’at Bey’in biyografisi için bu konuda yaptığımız başka bir çalışmaya bakılabilir: Murat Issı, “Hürriyet Âşığı Bir Osmanlı-Kürt Aydını Mevlanzâde Rıf’at Bey”, Toplumsal Tarih, Nisan 2010, no. 196, s. 72-80.
[2] “İntihâbât Münâsebetiyle (Seçimler Nedeniyle)”, Cihad, no. 12, 17 Şubat 1327, s. 3.
[3] Hetawi Kurd, no. 2, 4 Muharrem 1332 / 21 teşrin-i Sani 1329 / 1913, İstanbul s. 2-3.
[4] İngilizlere göre Cemiyet’in propagandasını Serbesti gazetesi yapmaktadır. Mesut Yeğen, İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, Dipnot Yayınları, Ankara 2012, s. 49
[5] CADN (Centre des Archives Diplomatiques de Nantes), Ankara-Amb. 127. Classe- E1, 24 I. “Constantinople, le 10 Mai 20”
[6] Serbesti gazetesinin özellikle 1918 yıllarındaki değişik sayılarında bu tür makalelere rastlamak mümkündür. Bkz. Kamuran Ali Bedirhan, “Kürdistan”, Serbesti, no. 186, 187, 188, 193, 198’de seri makale. Kürt şair Pîremêrd (Süleymaniyeli Tevfik)’in Anadolu Hat Komiserliği’nden gelen bir yazıya cevabı, Pîremêrd, (başlıksız makale), Serbesti, no. 189. Celadet Ali Bedirhan, “Kürdler ve İttihad-ı Siyaset”, Serbesti, no. 209.
[7] Ahmet Mesut, İngiliz Belgelerinde Kürdistan, Doz Yayınları, İstanbul 1992, s. 75-77. Bilal Şimşir, Kürtçülük, Bilgi Yayınevi, 2007, s. 312.
[8] “150’likler” olarak bilinen konu hakkında bugüne kadar yapılmış ayrıntılı bilimsel çalışmalar bildiğimiz kadarıyla fazla değildir ve bu konu son yıllarda ilgi çekmeye devam etmektedir. Bu konuda ayrıntılı inceleme için bkz. Hakan Özoğlu, Ankara’ya Muhalefet, “150’likler Olayı”, Kitap Yayınları, 2011. Sedat Bingöl, 150’likler Meselesi. Bir ihanetin Anatomisi, Bengi Yayınları, İstanbul 2010.
[9] CADN, Ministêre des Affaires Etrangêres, Mandat. Syrie-Liban. no. 1054, Kurdes 1923 dosyası içinde “Et Commandement en Chef de l’Armee du Levant. Service des Renseignements, Beyrouth. Le 9 Fevrier 1922, Entretiens dur la Question Kurde avecc Mevlanzâde Refaat Bey (notabilite Kurde revenant du Kurdistan)”. Fransızca belgelerde ve özellikle el yazması okumalarında yardımlarından ötürü, meslektaşım Yoanna Profiri’ye müteşekkirim.
[10] Bu bölüm aynı zamanda Mevlanzâde tarafından 1929 yıllarında yazacağı kitapta daha geniş bir şekilde yer alacaktır. Mevlanzâde Rıfat, Türkiye İnkılâbının İçyüzü, s. 290-303
[11] CADN, Mandat. Syrie-Liban. no. 1054, Kurdes 1923 dosyası içinde “Haut Commissariet. Cabinet politique, no. 220/K. Alep, le 9 Octobre 1920, 5/D. VII. Fait Envoi d’un Rapport du Commandant Labonne de l’Etat-Major de l’Armee d’Orient, en date du I er Septembre 1919, s. 12.”
[12] Aslında Kürtlerle Yunan Devleti’nin ilk ilişkisi bu değildir ve ajan Noel’in belirttiği gibi İngiltere tarafından gerçekleştirilmemiştir. 20 Mart 1921 tarihli şifreli bir telegrafta şöyle denmektedir: “General Papoulas’ın emir üzerine, Amasya papazının bizzat kendisinin referans verdiği iki Kürt Milliyetçisiyle dün yine görüşüldü. Bu kişiler aşırı anti-Kemalist Mustafa ve Hakkı Beylerdi ve Kemalistler tarafından yakalanma durumları oluştuğu için kendileriyle birlikte 15 Kürdü daha Basra’ya yollamamızı istiyorlardı. Ama bundan evvel Atina ile görüşmek istediklerini söylediler. Bence bu kişiler ve bahsettikleri Kürt örgütüyle görüşmek ve ilişkiye geçmek gerekir. Çünkü Kürdistan Milli Hareketi’ni desteklemek Kemal’i arkadan çevirmek manasına geleceğinden hem mücadelemiz için iyidir hemde gelecekte dost bir ülke kazanmış oluruz.” Bkz: Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Diplomatik ve Tarih Arşivi (YDBA), Arheio 1922, Aritmos Fakelou:22, İpofakelou:1, “Embisteftikon Protokollon. Aritmos 2941 H/VI., 20-3-1921, Konstantinoupolis.”
[13] Mevlanzâde’nin ismini vermediği 6 kişilik heyet Yunan Dışişleri Bakanlığı Arşivleri’nde şöyle belirtilir: “Mustafa Paşa (Türk Ordusu’nda eski Tümgeneral), Halil Bey Bedirhan, Mevlanzâde Rıf’at, Hamza Efendi ve Fevzi Efendi.”. Aynı belgede 6. bir kişinin daha bu heyete katılacağı ve bu şahsın Tümgeneral Hamdi Paşa (Türk Ordusu Ana Karargahında eskiden görevli) olduğu rapor edilir. Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın karşı çıkmasına rağmen Türk devleti tarafından arandığı için kendisine 100 İngiliz Lirası para yardımında bulunulduğu ve kendi elemanları [Yunan Askeri İstihbaratı kastediliyor] tarafından vapura kadar getirildiği belirtilir. Bkz: YDBA, Arheio 1922, Aritmos Fakelou:22, İpofakelou:1, Epiteliki İpiresia Stratou, II. Grafeio, 09/11/1921. Raporun tarihinin Kasım olmasının nedeni, Heyet Musul’dayken yollanmış olmasıdır.
[14] YDBA, Arheio 1922, Aritmos Fakelou:22, İpofakelou:1, Epiteliki İpiresia Stratou, II. Grafeio, 09/11/1921
[15] İngilizlerin bu projesi için bkz. Mesut Yeğen, İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, dipnot yayınları, Ankara 2012, s. 31-32
[16] Yunanlılar hakkında, İngilizler tarafından Kürt Heyetine verilen bu bilgi yalan bir bilgidir. Daha sonraki süreçte de görüleceği üzere Yunan Askeri İstihbaratı 1922 yılının ortalarına kadar Kürt Milliyetçi hareketine silah ve para yardımında bulunur. Bunun karşılığında ise (Kürt tarafının istediği) Kemalistlerle yaptıkları savaşta ele geçirdikleri Kürt esirlerin bırakmaları istenir. Kürt esirlerin serbest bırakılması işlemleriyle (isim ve bağlı oldukları aşiretlerin isimlerinin verildiği ayrıntılı listelerle) bizzat Emin Ali Bedirhan ilgilenmiştir. Bkz: YDBA, Arheio 1922, Aritmos Fakelou:22, İpofakelou:1, Aritmos Protokollon: 1965, Kairo, 6/19-11-1921. Ayrıca YDBA, Arheio 1922, Aritmos Fakelou:22, İpofakelou:1, Embisteftikon Protokollon: 960, 27/1/22. Kairon [Kahire].
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.