1. Garzan KTC şubesi

Kürdistan Teali Cemiyeti’nin kurulan önemli şubelerinden biri de Garzan (Xerzan) şubesidir. Kurdistan mecmuasının 9. sayısında Garzan çıkışlı “Hususi Telgrafımız” başlığı altında “Şeyh Mahmud, Mulgar aşireti reisi Cemil, Balas aşireti reisi İsmail; Tağ aşireti reisi Mehmed Ali” adına gönderilen telgrafta;Garzan’da Kürdistan Teali Cemiyeti şubesini teşkil ederek Kürdlerin teali ve terakkisine [ilerleme ve yükselmesine] ve Kürd milletinin tamamıyla kaderini hedef tutmak olduğunu arz eder ve program ile talimatın gerekliliğinin gönderilmesi istirham olunur.”[1] Mecmuanın yayın tarihinden öyle anlaşılmaktadır ki Garzan şubesi, mayıs ayı sonu ya da haziran başlarında kurulmuştur.

Fakat bu telgrafta geçen aşiret adlarının yazımında bir hata ve yanlışlık olabileceği anlaşılmaktadır. Bölgedeki yerel kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, “Mulgar” diye bir aşiret yoktur ve adı geçen aşiret reisi “Cemil” ise büyük ihtimalle “Cemîlê Çeto”dur. Adı “Balas” olarak geçen aşiret ise “Babosi” aşireti olmalıdır ve bu aşiretin o zamanki lideri de “İsmaîlê Dawud”tur. “Tağ” aşireti ise, büyük kısmı Hezo ve Bitlis arasındaki bölgede yaşayan “Tax” aşiretidir.

Garzan, adını kadim “Erzen” şehrinden almakta olup, Kürdler bugün bu eski yerleşim yerine “Xerabbajar” ve şehrin merkezini ifade ederlerken de “Zoq”ê diyorlar. Kürdistan’ın birçok bölgesindeki emirlikler gibi, Garzan’daki Kürd emirliklerinin hükmü de yaklaşık olarak 19. yy. ikinci yarısına kadar devam etmiştir.

  1. Palu KTC şubesi

Kürdler ile Osmanlılar arasında 1514’te Amasya’da yapılan anlaşmada Kürd aşiret liderlerinden oluşan heyetin başında Palu Miri Cemşid Bey vardı. Mevzubahis anlaşmanın imzalandığı tarihten başlayarak 1800’lerin başına kadar Kürdistan’daki “Mirlik” sistemi içerisinde hükümet statüsünde yer alan altı birimden biri de Palu idi. Kısacası Palu, çok eski bir Kürd yerleşim ve yönetim merkezidir. Kürdistan Teali Cemiyeti’nin bu eski Kürd yönetim merkezinde bir şubesinin açılması ya da açma çalışmalarının sürdürülmesi oldukça önemlidir. Kurdistan mecmuasına gönderilen Palu çıkışlı telgraftan öyle anlaşılıyor ki burada KTC’nin bir şubesinin kurulması için eşraf ve mahalli reislerinden oluşan bir geçici yönetimin oluşturulduğu, cemiyetin resmi kuruluş çalışmalarının devam etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmaların hızlı bir şekilde sonuçlanabilmesi için, cemiyet nizamnamesi ve programı talep edilmektedir. “Kürdistan Teali Cemiyeti’ne mensup olmak üzere burada bir şube tesisi, eşraf ve mahalli büyüklerden reis ve idare heyetinin seçimle tayin edilerek işe giriştiklerini malumatı arzeder ve nizamnamenin asli nüshasıyla beraber cemiyetimiz programını temenni eyleriz.”[2]

  1. Sivas-Ümraniye KTC Şubesi

Sivas KTC şubesi, Koçkiri merkezli Kürd ulusal başkaldırısıyla ilişkili olması itibarıyla en dikkat çeken şubelerden birdir. Kürdistan Teali Cemiyeti aktif üyelerinden biri olan ve bölgede cemiyet teşkilatını oluşturması için başkan Seyyid Abdulkadir’in özel girişimleriyle Nuri Dersimi, Sivas’ın Kangal-Divriği-Zara bölgesi Baytarlığına tayin edilir. Nuri Dersimi’nin anlatımıyla; “Kürdistan’ın tüm yörelerinde örgütlenme yapılması için KTC’de yapılan birçok görüşme ve tartışmadan sonra, bir kısım gençler örgütleme yapmak üzere Kürdistan’ın muhtelif bölgelerine gittiler. Benim de Sivas bölgesine hareketim uygun görüldü. Bana resmi bir sıfat verilmek için de Sivas’ın Kürd bölgelerini ihtiva eden; Kangal-Divriği-Zara Bölge Baytarlığı görevine tayin edilmem için, Cemiyet başkanı Seyid Abdülkadir tarafından Ziraat Vezareti’ne bir tavsiye mektubu yazıldı. Bakanlıktan hemen aynı göreve tayin emrim çıktı. O esnada Koçgiri aşiretleri liderlerinden Mustafapaşazade Haydar Bey de İstanbul’da bulunuyordu. Aynı konuda Kürdistan Teali Cemiyeti’nden Haydar Bey’e de talimat verilmişti.”[3]

Mustafa Paşazade Haydar Bey, Ali Şer ve Dr. Nuri Dersimi’nin yoğun çalışmaları sonucu kısa bir dönem içerisinde Sivas’ın Zara, Umraniye, Beypınar, Celali ve Zımara yörelerini içine alan bölgede cemiyetin bir şubesi kurulur. Umraniye’den 30 Haziran 1919 tarihinde Kurdistan mecmuasına gönderilen telgrafta: “Cemiyeti azizenize mensup Allah’ın yardımıyla bura aşiretinden mürekkeb (bileşik) bir şube teşkilatı icra edildi. Nizamnamenin 34. Maddesi gereğince dahili nizamname ile bir mührün gönderilmesi ve muhterem heyetinizden çıkacak karar ve beyanatların peyderpey izdiyadı (çoğaltılması) istirham edilir.

Sivas, Zara, Umraniye’sinde

Kürdistan Teali Cemiyeti reisi

Koçkirizade Ali Şer[4]

Tarık Zafer Tunaya’nın yazdığına göre, cemiyet şubesinin kurulmasıyla birlikte “Haydar Bey, tüm aşiret reislerini üye yazdırmıştır.”[5] Bazı kaynaklara göre ise, Ümraniye şubesi Koçkirili Mustafa Paşazade Haydar Bey’in başkanlığında kurulmuş ve şube sekreterliği görevini de Alişêr Bey yürütmüştür.[6] Doğrusu belgelere ve yazışmalara baktığımızda, “Sivas-Zara, Umraniye Kürdistan Teali Cemiyeti şube reisi Koçkirilizade Alişer” adı ve imzası geçmektedir. Sivas, Zara, Umraniye KTC şubesi, diğer şubelerden farklı olarak çok önemli iki faaliyet gerçekleştirmiş; birincisi Kürd milletinin haklarının tanınması için siyasi-diplomatik çalışmalar yapmış, ikinci olarak da Sevr Antlaşması’nın uygulanması amacıyla bir başkaldırı hareketini örgütlemiş ancak maksadına ulaşamamıştır. Bölgedeki aşiret liderleri ve cemiyet şubesi adına Koçkirili Ali Şer imzasıyla Paris Barış Konferansı’na hitaben yazılmış ve Şerif Paşa aracılığıyla komiteye iletilmek istenen iki mektup vardır ancak bildiğimiz kadarıyla hedefine yetişememiştir. Sivas-Zara, İmraniye şubesi adına 3 Mart 1920 tarihinde İstanbul’daki Kürdistan Teali Cemiyeti Başkanlığı üzerinden Şerif Paşa ve Paris Barış Konferansı’na hitaben yazılan mektuplar Ali Şer imzasıyla gönderilmiştir. “Alişêr Efendî, bu mektupta aynı zamanda Jîn ve Kürdistan gazetelerinin bir süredir ellerine geçmediğini dile getiriyor, bunun devlet tarafından engellendiğini belirtiyor, kurum olarak da “Teşkilatı Milliye”nin adını veriyor, ardından şunları söylüyor: Zira biz Kürtler, Teşkilatı Milliye’lerine dahil olmadığımız gibi, (bunu) kabul etmeyeceğimizi de hükümete bildirmiş bulunuyoruz. Bundan dolayı (Kürdistan Teali Cemiyeti Şubesine) gelecek yayınlara, evrak ve benzeri şeylere de el koyabiliyorlar.”[7] Bu mektuplardan da anlaşıldığı gibi, Kürdler çok açık bir şekilde ne “Teşkilatı Milliye”yi ve ne de “Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”ni temsilcileri olarak kabul etmiyor, gerçek temsilcileri olarak Kürdistan Teali Cemiyet’ini görüyorlar ve kabul ediyorlar.

(Devam edecek.)

https://www.rudaw.net/turkish/opinion/10122023

[1] Kurdistan, Sayı: 9, Necm-i İstikbal Matbaası, 11 Haziran 1335 (11 Haziran 1919)

[2] Kurdistan, Sayı: 11, Necm-i İstikbal Matbaası, 19 Temmuz 1335 (19 Temmuz 1919)

[3] Dr. Nuri Dersimi, Hatıratım, Doz Yayınları, İstanbul, 1997, s. 97

[4] Kurdistan, Sayı: 10, Necm-i İstikbal Matbaası, Pazar, 30 Haziran 1335 (30 Haziran 1919)

[5] Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler, Cilt-2 Mütareke Dönemi, İletişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul, 2010, dipnot 15 r. 213, (dipnot-65)

[6] Mahmut Akyürekli, Koçkıri Kırımı 1920-19221, Tarih Kulübü yayınları, İstanbul, 2016, s. 58

[7] Munzur Çem, https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2019/05/10/yakin-tarihimize-ait-iki-tarihi-belge-aliser-efendinin-mektuplari, 06.12.2023