Vatikan devlet başkanı ve 1,2 milyar Katolik Hıristiyan’ın ruhani lideri Papa 7 Mart günü Kürdistan’ı ziyaret etti. Bu ziyaret Irak ziyareti olarak lanse edilmiş olsa da, asıl olarak Kürdistan Federe Devleti’ne yapılan bir ziyarettir. Papa, Kürdistan Başkanı Mesut Barzani ile yaptığı görüşmede de bunu ifade etti. Dedi ki “daha önce sizin ve Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani’nin Vatikan’da beni ziyarete gelişinizi ve beni Kürdistan’a davet edişinizi unutmadım. Şu an sizin bu isteğiniz üzerine buradayım. Siz beni karşılamakla ve misafir etmekle Katolik Hıristiyan dünyasını karşılamış oldunuz.”

Papa, Hewlêr’de Kürdistan Federe Devlet Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani, Kürdistan milletvekilleri, devletin diğer yetkilileri, dünya güzeli Kürt çocukları, kadınları, delikanlıları tarafından büyük bir törenle, medeni tarzda,, candan, içten bir törenle karşılandı. Irak’taki karşılamadaki medeni olmayan, barbar görünümlü karşılamadan sonra Papa’nın Kürdistan’daki karşılamadan çok memnun olduğu her hal ve davranışıyla, güler yüzünde belli ediyordu.

Kürdistan yetkileri, Papa’yı karşılamakta, çağdaş, demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, farklı dinlerin özgürce ve eşitlikçi bir tarzda birlikte yaşamasının da gereği olan bir devlet davranışı ortaya koydular.

Dünyadaki ve Kürdistan’daki Kürtler Papa’nın Kürdistan’daki ziyaretini sevinçle karşıladıkları kadar, Kürdistan yetkililerinin Katoliklerin Ruhani lideri ve Vatikan Devlet başkanı Papayı karşılama performansını, vizyonlarını, profillerini, yarattıkları sıcak atmosfere de sevindiler.

Dünya Kürtleri, Kürdistan yetkilerinin davranışlarından onur, sevinç, gurur duydular. Kürdistan yetkililerine, bizi, milletimizi gerçek anlamda temsil etme düşünce ve davranışları gösterdikleri için ne kadar teşekkür etsek azdır.

Vatikan devlet başkanı ve Katoliklerin Ruhani Liderinin Bağdat ve Hewlêr’de karşılamadaki fark konusunda sözü değerli kardeşim Fadıl Özçelik’e bırakıyorum. O bütün dünya Kürtlerin duygu ve tespitlerine tercüman olmuş durumda.

Fadıl Özçelik diyor ki:

“Yeryüzündeki 1,2 milyar Katolik Hristiyan’ın ruhani lideri Papa Francisco, Bağdat´ta ellerinde kılıç, katil suratlı adamlar tarafından karşılandı. Kılıçlar, adeta bizzat kendisine çekilmiş gibiydi. Günü gelecek senin de kelleni alacağız dercesineydi. Görüntü ürkütücüydü, korkunçtu, çirkindi. Ruhani bir lidere asla yapılmaması gereken bir muameleydi. Araplar, gerçek yüzlerini saklamayı bile başaramadı. Papa, kendini bir savaş cehenneminde hissetmiş olmalı. Aynı Papa, Hewler´de ise ellerindeki zeytin dalları ile şarkı söyleyen çocuklar tarafından karşılandı. Görüntü ferahlatıcıydı, rahatlatıcıydı, huzur vericiydi. Papa, kendini bir barış cennetinde hissetmiş olmalı. Papa´yı karşılayan Cumhurbaşkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani, son derece içten, samimi, güler yüzlü, sempatik, sivil ve kendilerinden emindiler. Papa´nın Kürdistan ziyaretinden memnundular. Bunun ne anlama geldiği açık. Başta Papa olmak üzere bütün dünya, Bağdat ve Hewler tarafından iletilen mesajları aldı, farkı gördü. Ama bugün, ama yarın bunun bir karşılığı da olacak. Kim ne verdiyse aynısından geri alacak. Kim ne ektiyse onu biçecek. Bütün kuşatılmışlık, ihanet ve zorluklarına rağmen, dipten gelen bir dalga misali Güney bağımsızlığa doğru yol alıyor. Hem de Mesud Barzani´nin stratejik bir dehayla yaptığı referandumla, tapusunu cebine koyduğu tüm toprakları ile birlikte.”

PAPA’NIN ZİYARETİNİN NEDENİ…

Papa’nın ziyaretinin nedeni sadece Kürdistan Başkanı Mesut Barzani ve Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani’min Papa ile görüşmelerinde yapılan davet değildir. Bundan daha önemli olan neden, tarih boyunca, özellikle 20. Yüzyılın başlarından günümüze kadar Kürtlerin. Barzani Ailesinin,  Barzani liderleri olmak üzere Kürt iktidar sahiplerinin Kürdistan’ın Güneyinde farklı dinlere adaletli, eşitlikçi,  özgürlükçü bakış açıları; farklı dinlerin kendilerini özgürce ifade etmeleri; farklı dinlerin, Hıristiyanların inançlarını özgürce yaşamalarıdır.

Kürdistan Federe Devleti bulunduğumuz aşamada da farklı dinler ve mezhepler için en demokratik bir devlettir. Bütün dinler eşit değer bulmakta, bütün dinlerin fertleri özgürce inançlarını kullanmakta, bunun yanında siyasal sistemde,  parlamentoda ve hükümette temsil hakkına sahiptirler.

Vatikan Devlet Başkanı ve Katoliklerin Ruhani Liderinin Kürdistan’ı ziyaret etmesi tarihi bir olaydır. Tüm dünya Kürtleri bunun bilincinde ve farkındalar. Bu ziyaretin Kürdistan Federe Devletine neleri kattığını, Kürdistan Federe Devleti için nasıl bir uluslararası koruma sistemi yarattıklarını görecek feraset ve bilinçtedirler.

1000 NÜFUSLU VATİKAN DEVLET, 50 MİLYON KÜRT DEVLKET DEĞİL…

Vatikan Devlet Başkanı ve Katoliklerin Ruhani Lideri Papa’nın Kürdistan’ı ziyaretinden sonra üzerinde düşünülmesi gereken ve bizim için uyarıcı olması gereken konu, 1000 nüfuslu Vatikan’ın neden bağımsız bir devlet olduğu, 50 milyon Kürdün neden devlet olmadığıdır.

Vatikan, resmî anlamda “Vatikan Şehir Devleti” olarak tanımlanmaktadır. Oysa denilebilir ki bir şehir devleti de değil bir site devletidir. Benim şu an oturduğum sitede nüfusumuz 1000 kişiden fazladır.

Vatikan İtalya’nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan bağımsız devlettir. Ülkedeki yerleşik nüfus 1000 civarındadır.

Vatikan, Dünyanın hem yüzölçümü hem de nüfus bakımından en küçük bağımsız ülkesidir. Mutlak monarşiyle yönetilir. Papa, yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır.

Vatikan’ın, 100 kişilik küçük bir ordusu vardır. Buda ne kadar güçlü bir dokunulmazlığa sahip olduğunu göstermektedir.

Devlet başkanı olarak Papa’nın sözleri kanun gücündedir.

Papa, hem devlet başkanıdır, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Tarihsel gelenek de Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan Devleti’nin de başkanı olur.

1000 Nüfuslu Vatikan Devleti’nin Başkanı Papa eline vicdanına koyduğu zaman 50 milyon Kürd’ün devlet olmaması hakkında ne düşündü? Diye kedime soru sormaktan geri kalmıyorum.

Bunun kadar önemli olan başka bir şey de, Kürdistan Başkanı Mesut Barzani, Kürdistan Federe Devlet Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani, Kürdistan milletvekilleri, diğer Kürdistan yetkilileri Papa ile görüştükleri zaman bu konuda ne düşündüler ve ne his ettiler? Bu da ciddi bir soru olarak ortada durmaktadır. Dar toplantılarda bu konuda Papa’ya bir şey denildi mi? O da muamma bir soru olarak gündemdedir.

PAPA’NIN ZİYARETİNDE KARA LEKE:  BERHEM SALİH’IN AÇIKLAMASI…

Kürdistan’da Papa’nın karşılanması oldukça başarılı, hoş bir ortamda, Kürt milletinin değer yargılarına uygun bir ahlak ve kültürle gerçekleşti.

Ama ne yazık ki, Irak Cumhur Başkanı Berhem Salih bir kez daha Kürtlerin cumhurbaşkanı olmadığını ortaya koydu.

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih Papa’yı karşılarken yaptığı açıklamada Qereqûş’un kurtarılmasını çarpıtarak anlattı. Salih, Qereqûş’un Peşmerge tarafından değil de Irak ordusu tarafından kurtarıldığını söyledi. Salih’’in söz konusu tavrı Kürdistan halkı tarafından tepkiyle karşılandı.

Berhem Salih, Qereqûş’un Irak ordusu tarafından kurtarıldığını ve yine Qereqûş kilisesi haçı’nın Irak ordusu tarafından kaldırıldığını söyledi. Oysa Kürdistan Peşmergesi Qereqûş’u IŞİD’den kurtarmış ve yine Qereqûş kilisesi haçını yerine koymuştu. O dönemde çekilin fotoğraflarda Peşmerge’nin Qereqûş’u nasıl kurtardığı ve yine Qereqûş kilisesi xaç’ını nasıl yerine koyduğu tarihi kayıtlara geçmişti.

Diyarbekîr, 9 Mart 2021