Önsöz

Şerif Paşa

Tarih çalışması; konu alınan, bahsedilen dönemlerden kalan izler, belgeler, kanıtlar, tanık anlatımları üzerinden tartışılmalı, gerçekler bulunmaya çalışılmalı. Bu süreçten geçilmeden, gerçeğe yakın cümleleri tespit etmek zor.

Bu çalışmada İttihad-i Terakki [Birlik ve İlerleme] Cemiyeti/Komitesi/Partisi/ ele alınmakta. Komite’yi oluşturanlar kendilerine has özel eğitimlerden geçirdikleri kadrolarını kurumlara, kuruluşlara yerleştirmeye başlarlar. Hücre örgütlenmeleriyle gelişme, başarı sağlarlar.

Bir kesimi sığınmacı, sürgündürler. Fransa’da kalanlar, Brezilya Birleşik Devletleri Cumhuriyeti’nden siyasetçilerle yakınlaşırlar. Brezilya siyasi tarihiyle ilgili anlatımlarını önemserler. Gerekli gördükleri notları alırlar. Kendileri için iyi bir örnek oluşturduğuna inanmaya başlarlar. Fransızların “Tek din, tek dil, tek vatan” söylemlerini de alkışlarlar.

Portekizlerin adı “Brezilya” yapılan Avrupa kıtası büyüklüğündeki topraklarda yaşayan yerlilere yönelik uygulamalarını, İspanyolların Amerika kıtasındaki asimilasyon ve soykırım deneyimlerini, İngilizlerin adı “Kanada”, “ABD.”, “Avusturalya” yapılan coğrafyanın yerlilerine yönelik öze yabancılaştırma metotlarını, Belçikalıların, Fransızların, Almanların kendi sömürgelerindeki faaaliyetlerini etraflıca incelerler. Deneyimleri, belirlemeleri, başarıları ciddiye alırlar.

II.Abdülhamid’in muhalifi öğrencileri olarak aynı yolu takip etme düşüncesine saplanırlar. 1908 itibarıyle ilk darbeyi gerçekleştirirler. Yavaş yavaş iktidar olmaya başlarlar. Faaliyetleriyle uluslardan iz bırakmamayı programlarlar. Aynı zamanda yasaklarla yeni bir nesil şekillendirmeyi planlarlar. İmparatorluk mirası olan tecrübelerin üstüne dünyanın diğer kıtalarıyla ilgili öğrendiklerini saha da uygulamaya korlar. İşgalci, sömürgeci güçlerin yirminci yüzyıl uygulayıcıları olurlar.

Bu çalışmada çoğunluğu İttihad-ı Terakki Cemiyeti’nde yer alan, 1908 darbesini yönetenlerin sebep oldukları olumsuz gelişmelerden dolayı muhalif cepheye geçen ve Paris’te “Meşrutiyet” adlı aylık yayın organını çıkaran kişilerin anlatımlarına yer verdim. O dönem ihtiyaç duyulan bu yayın organı dönemi, uluslararası ilişkileri, gelişmeleri anlama, kişileri tanıma açısından önemli bir kaynaktır. Muhalif yayın olduğu da unutulmamalıdır.

Komite’yi yakından tanıyan eski cemiyetçi, yeni Radikal Partisi, Hürriyet ve İtilâf Partisi mensubu Osmanlıların Meşrutiyet’teki yazıları önemli bilgiler içermekte. Büyük kesimi geçmişte cemiyetçi olan, dönem itibarıyle de muhalifleşenlerin sesi olan bu yayında Osmanlı sınırları içine haps edilen ulusların, toplumların durumları, onlara yaşatılanlar, onların tepkileri anlatılır. Seçimlere, boykotlara, direnişlere, kurtuluş mücadelelerine yer verilir. Geçmiş ve dönemin uluslararası ilişkileri işlenir, geleceğe yönelik öngörüler belirtilir. Komite’nin çalışmalarına, yıkım faaliyetlerine değinilir. Meşrutiyet’te her ulustan, toplumdan yazar bulunmaz. Her halktan, toplumdan da bahsedilmez.

Yazarlar, İttihad-i Terakki Cemiyeti/Komitesi/Partisi, Osmanlı Radikal partisi, Hürriyet ve İtilaf Partisi hakkında bilgilendirmelerde bulunurlar.

Meşrutiyet; geçmişi, günü bildiklerini, geleceği görebildiklerini belirtenlerin anlatımlarıyla, konuları değerlendirmeleriyle elli beş sayı olarak basılır. İlk sayı, 15 Ekim 1909 tarihlidir. Sonuncusu, 54-55 sayılar, Nisan 1914’te yayınlanır. Avrupa’da siyasi, ekonomik krizin yükseldiği dönemdir. Sanayi için gerekli olan hammade ürünleri elde edilen alanları paylaşım savaşına hazırlık yapılır. İttihad-i Terakki Komite’si, muhaliflerini susturmak için fedailerini her yerde görevlendirir. Şerif Paşa 14.01.1914’te evinde saldırıya uğrar. Saldırgan öldürülür. Can güvenliği sorunuyla birlikte, politik ve ekonomik sıkıntılarda mevcuttur. Komitecilerin Fransa yöneticileriyle ilişkileri iyidir. Fransızlar da baskı yapmış olmalılar. Yayın durdurulur.

Komite, Ocak 1913 darbesi sonrası tam olarak iktidar olmaya başlar. Kırk kişiden oluşan özel yönetim, “derin Komite”, sürekli savaş diyen bir yapıdır. Dönem Kürdistan’da askeri seferlerle, Kuzey Afrika’da, Balkanlarda savaşlarla geçirilir. 1908 itibarıyla farklı uluslara, toplumlara felaketler yaşattırılır. 1.Dünya Savaşı’nda yer alma kararıyla da Osmanlı Askeri İmparatorluğu’nu dağıtma başarısı gösterilir. Meşrutiyet’in Fransızca basımının tümünü çevirme olanağına sahip değilim. Tümü çevrilseydi çok iyi olurdu. Farklı kaynaklardaki bilgilerle karşılaştırabilme olanağı doğardı.

Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri belge niteliğindeki bu yayının Ermeni aşırı milliyetçileri tarafından yazılmış olan kesimleri fazlasıyla taraflı, abartılı. Kürdistan’daki gelişmelerle ilgili olarak doğrular anlatılmıyor. Kendilerinde mevcut olan, alışkın oldukları bir dille propağanda, karşıtlık, doğrulara yer vermeme, suçlama cümleleri bu yayında da aynı şekilde yer alıyor. İtham edilenlerin açıklamaları, tekzip yok. Yapılan propağandaya malzeme yapılanın anlatımları, bahs edilen konularla ilgili değerlendirmeleri sayfalarda yer almıyor.

Çok sayıda yazı imzasız. Kürdlerden sadece Şerif Paşa yazıyor olmalı. Bir başka isme rastlanmıyor. Şerif Paşa’nın da Arnavutlar için gösterdiği çaba, yazdıkları gözönüne alındığında, Arnavutları fazlasıyla önemsediği, Kürdleri arka planda bıraktığı düşüncesi oluşuyor. Ermenilerin Kürdlerle ilgili olarak yazdıkları konularda bilgi elde edip, detaylı açıklamalar yapabilirdi. Bölgelerde yaşanılanlarla ilgili olarak ithamlara, bilgisizlendirme cümlelerine, yanıltmalara doğru olan açıklamalarla, gerekli olan cevapları verebilirdi.

Yayının dili dikkat çekicidir. Osmanlı İmparatorluğu yerine Türkiye, Osmanlı yerine Türk deniyor ve sürekli “elemanlar” yani farklı uluslardan bahs ediliyor. Osmanlı İmparatorluğu Kasım 1922’ye kadar resmi olarak mevcut, yaşıyor. Dili Osmanlıcadır. Uluslar, toplumlar mevcuttur. Fransa’da yayın yaptıkları için yayın dilinde gerçek isimleri, sıfatları, kelimeleri kullanamadıklarını düşünüyorum. Çünkü tümüyle Komite’nin çalışmalarını başlattığı asimilasyona, Türkleştirmeye karşılar. Şerif Paşa Osmanlı diplomatıydı, Türkiye’nin değil. Osmanlı Radikal Partisi adına yayın yapılıyor. Türkiye Radikal Partisi değil.

Komite, Komiteciler nasıl tarif edilebilinir?

Halkların, toplumların ortak kararlarla devleti şekillendirmesini kabul etmez. Halk, toplum yerine devlete öncelik verip, devleti korur. Devlet olanaklarıyla çok rahat yaşar. Kast oluşturur. Kast dışındakilerle ilişkisi olmaz. Halka, halklara tepeden bakar, değersiz görür. Askeri, siyasi bürokratlar topluluğudur. Kimliklere rağmen, kimlikler adına kararlar alan ırkçı “Baskın ırk, basılan ırk” felsefesini benimseyen askeri bir partidir. Devletin ulusları asimile etmesini hedefler. Bireyi değil, kulları yönetmeyi amaçlar. Özgür kişiden rahatsız olur. Toplumsal tabanı olmaz. Şiddeti meşru sayar, savunur. Erkekler topluluğundan oluşur. Tepeden inmecidir, tabana emirler yağdırır. Düzenli, düzensiz güçleri, özel örgütlenmesinin fedaileri, emir erleri muhalifleri susturma uzmanları yapılır. Döneminin askeri partisi, parti devletinin modelidir. “Silahlı millet”in manken çizicisi hafızalarda tahripkar hatıralar, derin izler bırakır.

İttihatın isimlerinden bahsederken karışıklık olmaması, yer kaplamaması için ad olarak “Komite”yi kullandım. İsim cemiyet, parti olsada 20-40 kişiden oluşan Komite, büro karar vericidir. Bu yapıya en uygun isim.

Dikkat çekici yan Meşrutiyet’te yer alanlar Komite’nin iktidarı kayb edeceği umuduyla yaşar ve yazarlar. Komite dönemlere göre tökezlemeler yaşar. İktidarı kayb etmez. Kayb etmesi istenmez. Güç dengeleri sayesinde 1908’den 2022’ye, bugüne varmayı başarır. Sadece dönemlere göre adı değiştirilir.

Meşrutiyet’in tüm sayılarının çevirileri yapılırsa, gerekli, tamamlayıcı açıklamalar da eklenirse, Kemalist tarikat mensuplarınca özenle gizlenilen 1919 ve öncesi öğrenilir. İttihad-i Terakki Cemiyeti / Komitesi/Partisi 1918 sonu itibarıyla Teceddüd Partisi, 1919’da Müdafa-i Hukuk Cemiyeti / Müdafa-i Milliye Cemiyeti, Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Milli Kongre Cemiyeti, Müfaaa-i Vatan Cemiyeti, Karakol Cemiyeti, Adem-i Merkeziyet Cemiyeti,  Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti,  1923 itibarıyle Halk Partisi, CHP olan isimlerin aşamaları anlaşılır, yöneticilerinin biyografileri öğrenilir. Bu siyasi yapı “İttihad-i Terakki” olarak başlar. Bütün bu isimleri kullanır. “Kemalizm” olarak devam eder.

1919 ve öncesi tarihi, konuları bilmeyenlerin, Kemalizm’in geçirdiği aşamaları öğrenmeleri gerekir. Gizliliğin, gizlenmenin nedenleri de böylece rahatlıkla anlaşılır.

Gerçeklerin bilinmesi, kitlelerin aydınlatması için ölümü göze alarak doğru habercilik yapan, Komite yönetiminin kararlarıyla 1908’den itibaren yaşamları gasp edilen basın yayın mensuplarının, sürgünde vatan hasretiyle ölen meslektaşlarımın anılarına saygıyla…