Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ve Kürt Ulusal Birliği Partileri’ne (PYNK) liderlik eden Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD), 24.03.2025’te bir anlaşmaya vardıklarını duyurdular. Bu anlaşma, siyasi âdem-i merkeziyetçiliğin Rojavalı Kürtler için önemli bir talep olduğunu ve Suriye siyasi rejiminin federal olması gerektiğini vurguluyor. ENKS ve PYD arasındaki anlaşmanın ardından Rojava’da Kürt Ulusal Kongresi için de hazırlık yapılıyor. Kongreye farklı siyasi gruplar, bağımsız şahsiyetlerin ve aydınların katılacağı da öngörülmektedir.[1] Biz de Kürd ulusal-demokratik siyasetinin bir savunucusu olarak Rojava Kürt Ulusal Kongresi hakkında, görüşlerimizi kısaca belirtmeyi bir ulusal görev olarak telakki ediyoruz.

Günümüzde Suriye Arap Cumhuriyeti yıkılmış ve Şam’daki geçici hükümetin hukuki ve siyasi bir meşruiyeti olmadığını burada anlatmaya gerek yoktur. Ayrıca Suriye’deki farklı ulusal ve dinsel kimliklerin siyasi öznelerinin; farklı ve karşıt tarihsel gelişimi ve bundan kaynaklanan ideolojilerinin ve zihniyetlerinin muhtevasından dolayı, kendi aralarında anlaşarak yeni bir devleti kurmaları zor görünmektedir. Evet, Suriye’de yeni devlet, iç güçlerin ve dış güçlerin uzlaşmasıyla kurulacaktır. Suriye devletinin kuruluşundan beri, Rojava Kürdleri bir ezilen ulus statüsündedir. Bugün ezen-ulus devleti olan Suriye Arap Cumhuriyeti yıkılmış ve Rojava Kürdleri egemenliğini ele geçirme tarihi fırsatını yakalamıştır. Bu fırsat; Rojava Kürdistan’ın siyasi öznelerinin ve aktörlerinin ulusal egemenliği hedefleyen bir ulusal-demokratik siyasete uzlaşmaları ile gerçekleşebilir. Günümüzde Rojava Kürdleri, egemenlik salahiyetini iki farklı siyasal yapı ile ele geçirebilir. Biri ulus-devletini kurmaktır. Bugün hem Kürdlerin siyasi öznelerinin pozisyonu ve bundan kaynaklanan gücü hem de özellikle uluslararası güç dengeleri buna imkân vermemektedir. O zaman diğer siyasal yapıya bakalım.

Günümüze kadar olan gelişmeler ve deneyimler göstermiştir ki, baskı altında olan ulusların egemenlik sorunun çözümüne odaklanan politikaların üretilmesini ve uygulanmasını sağlayabilen yönetim biçimi federal konsensüs demokrasisidir. Günümüzde İsviçre, Belçika ve Bosna-Hersek devletleri federal konsensüs demokrasi ile yönetilmektedirler.

Söylenilenin anlaşılması için ulus-devlet kavramına bakmamız gerekir. Ulus-Devlet; sabit, değişmez olmazsa olmaz ögelerin ve değişebilen özelliklerin bütünselliğinden oluşan bir siyasi örgütlenmedir. Ulus-devletin üç ögesi vardır. Bunlar; ulus, ülke ve egemenliktir. Bunun yanı sıra ulus-devletin üç temel özelliği vardır. Bunlar; devletin rasyonel örgütlenme özelliği (yasama, yürütme ve yargı organlarından ve bu organlara bağlı kurumlardan oluşur), pozitif hukuksal özelliği ve meşru şiddet tekeli özelliğidir. Şimdi ögeleri ve özellikleri bakımından ulus-devleti tanımlayalım. Ulus-devlet, bir ulusun belli bir ülke üzerinde egemen olmasıyla oluşan, rasyonel örgüte, pozitif hukuka, meşru şiddet tekeline sahip bir siyasal örgütlenmedir.

Federal konsensüs demokrasi, ulus-devlet ögelerinden kaynaklanan sorunlara çözüm üretebilen bir siyasal yapılanmadır. Baskı altında olan ulusların sorunu; ezen ulus-devlet tarafından, ülkelerinin ve egemenliklerinin gasp edilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, baskı altında olan ulusların sorununun çözümü, ülkelerinin ve egemenliklerinin üzerindeki gaspın sonlandırılmasıyla olur. Bu da ancak federal konsensüs demokrasi modeliyle gerçekleşebilir. Hâlbuki diğer federal demokrasi sistemler, ulus-devlet özelliklerinden kaynaklanan sorunlara çözüm üretebilen siyasal yapılanmalardır. Yani sosyo-ekonomik haklar, temel demokratik hak ve özgürlükler gibi sorunlara çözüm üretebilirler. Onun içindir ki, diğer federal demokrasi sistemler, baskı altında olan ulusların egemenlik sorununu çözmeye yol vermezler. Bir nevi siyasi ve hukuki bakımdan daha çok yetkilendirilmiş bir yerinden yönetimdirler.

ENKS ve PYD, Suriye siyasi rejimin federal olması konusunda anlaşmışlar. Bu federal modelin ne olduğunu bilmiyoruz. O zaman Rojava Kürd Ulusal Kongresi’nde federal siyasal modellerini tartışmaya açmaları ve federal konsensüs demokrasinin kararını almaları tarihsel ve ulusal hakları ve görevleridir. Böyle bir siyasi kararı alma ve arkasında kararlı durma yalnızca Rojavalı Kürdler için değil, tüm Suriyeliler için de en iyi siyasal seçenektir. Kürdistan’ın siyasi özneleri ve aktörlerinin tüm imkânlarıyla böyle bir kararı destekleyeceği şüphesizdir.

25.3.2025 / Diyarbekir


[1] Nerina Azad, 25.3.2024