Sayın DEMİRTAŞ,

Türkiye’yi  7 Haziran seçim sonuçlarından 1 Kasım’a getiren gelişmelerin temel nedenlerinin hesaplaşması henüz yapılmadan bir sonraki dönem “istifa edeceğiniz” söylentileri basına yansımış durumdadır.

Muhalefet aldığı yenilginin etkisiyle  “Başkanlık sevdasında olan birinin” oy hesapları sonucu sıcak çatışmaları başlattığını söylemektedir. Bugün hendekler arasına sıkıştırılan Kürt halkının temsilcileri olma iddasındaki siyasilerin -özelde HDP’nin- yukardaki söylemin dışında farklı bir görüş belirttiğini bu güne kadar duymadık. İktidar çatışma fitilini alevlendirmeye eğilimli olduğunu gösterirken, HDP 7 Haziran öncesi hazırlığını çatışmaya değil, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin hassasiyeti üzerine inşa ediliyordu. Ve Haziran seçimlerinde aldığınız başarı bu stratejiyi doğruladı. Elde edilen sonuç, Türkiye’nin siyasal tarihini derinden etkileyecek demokratik değişimlerin önünü açabilirdi. Ve HDP aynı çizgisini 1 Kasım seçimleri sürecinde sürdürebilseydi, bırakalım oy oranını  arttırma ihtimalini, 7 Haziran sonuçlarını korusaydı bile, geri dönülmez bir sürecin ana muhalefeti olarak sorumluluk alabilecekti. Bunun için HDP’nin kararlı bir şekilde, hangi amaç için yapıldığı belli olmayan Kandil’in hendek savaşına karşı çıkarak, iktidarın oy hesapları boşa çıkartılabilirdi.

“İktidarın  eline bu olanaklar neden verildi” diye sorgulama, size oy veren seçmenin doğal  hakkıdır diye düşünüyorum. Son 30 yılda Ortadoğu o kadar karmaşık savaş alanlarına şahit oldu ki, bu hendeklerin neden iki seçim arasına alelacele  sıkıştırıldığını birilerinin anlatması gerekir. Türkiye “AB Yerel  Yönetimler Şartnamesi”ne koyduğu çekingeleri  kaldırma aşamasındayken, hendekler arkasında saklanan “öz yönetim” istemleriyle bu süreci nasıl baltaladığını anlayabilmek için “ulusalcı cephenin” savaş naralarına bakmak yeterlidir.

Demokratik planda bu soruyu yönelteceğimiz ilk kişi siz olabilirsiniz! Çünkü siz “Türkiye Partisi” olarak yola çıktınız ve Batı’nın sosyalistleri, demokratları, liberalleri, demokrat müslümanları size inanarak oy verdi. Belki size ulaşmıştır, 7 Haziran öncesi seçim çalışmalarınızda sizin merkezinize, seçim bürolarınıza, e-mail ile ulaşabildiğimi sandığım Sayın Hasip Kaplan’a seçim barajının aşılması durumunda seçmen kitlesinin konsolide ve honore edilmesi için “Teşekkürler Türkiye” başlığıyla  gösteri ve toplantıların yapılması önerisini getirmiştim. Ve seçim başarısının ardından Bakırköy’de yaptığınız mitingte aynı öneriyi  en yakınınızda bulunan şahsa size ulaştırması için vermiştim. Çünkü bir seçmen olarak yapılacak yanlışların Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde sadece Kürt halkının değil, bütün Türkiye’nin demokratik kazanımlarını  heba edeceği  kaygısını taşıyordum.

Şimdi geldiğimiz noktaya bakınız; Kandil’de Cemil Bayık hendek savaşını “Avrupa Birliği’nin Yerel  Yönetimler Şartnamesi”ne  atıfta bulunarak ifade ediyor. Şu beş aylık savaşın Kürt halkının en az on yılını aldığını nasıl izah edeceğiz… Yapılacak olan kongrenizde “HDP Eş Genel Başkanı” sıfatıyla ve kongre sonuçlarından önceki sorumlu kişiliğinizle, Haziran öncesi ve sonrası süreci, “Hendek Savaşı”nın arka planındaki gerçekleri bütün açıklığıyla kamuoyuyla paylaşacağınızı umuyor, Kongrenizde başarı dileklerimle,  saygılar sunuyorum.