Memduh Selim Bey, 20. yüzyılın ilk yarısında Kürd ulusal mücadelesinin aktif ve öncü kadrolarından biridir. 1880’lerin sonunda Van’da doğmuş. Kimi kaynaklarda ise 1887’de doğduğu belirtilmektedir.[1] Babası Cemil Bey, Van’ın ileri gelen şahsiyetlerinden biriydi. Tahsilinin ilk ve orta öğrenimini doğduğu şehirde tamamlamış, sonra yüksek öğrenimini yapmak için İstanbul’a gitmiş. Kimi kaynaklara göre İstanbul’da siyaset ve felsefe okumuş.[2] Antakya Lisesi’nde öğrencisi olan Cemil Meriç ve araştırmacı yazar Malmisanij’e göre ise Memduh Selim, Mekteb-i Mülkiye’den mezundur.[3] Memduh Selim başta anadili Kürdçe olmak üzer Türkçe, Fransızca, Ermenice ve Arapça biliyordu.
Kürd örgütlerinin çıkardığı yayınların birçoğunda farklı adlar ve imzalarla yazıları yayımlanmış; Memduh Selîm, Memduh Selîm Begî, Vanlı M. C. Selîm Begî[4], Kurd Wanî[5], Vanlı M. Selim[6], M. S.[7], İskender[8], M. Selim Bekir.[9]
Memduh Selim Lübnan’da iken sevmiş olduğu Çerkes Feriha’yla evlenememeyi bir pişmanlık olarak değerlendirse de sonunda bir evlilik yapmış, Cezayir emirlerinden bir aileye mensup olan bir hanımla evlenmiştir. Bu evlilikte Halil isminde bir çocukları olmuş. Halil’in annesiyle çekilmiş fotoğrafı 1930’da İsveçli gazeteci ve yazar Karin Johansson kitabında yayımlanmıştır. “Yemek esnasında bize selam vermek üzere Selim Bey’in oğlunu da salona getirildi. Adı Halil idi, üç yaşındaydı ve kızıl saçlarıyla bir ferişte gibi görünüyordu.[10]
Erkekler kalkıp gittikten sonra Selim Bey’in hanımı içeri yanımıza geldi. Çok genç bir kadın idi, aşağı yukarı otuz yaşlarında vardı, diyebilirim ki aşırı makyajdan olmasaydı güzel bir yüze sahip olduğu söylenebilir. Kadın aslen Cezayirli idi, bu nedenle biraz Fransızca da biliyordu. Birden kameram dikkatini çekince, bir fotoğraflarını çekmemi istedi. Doğrusu ben de çok istiyordum bir fotoğraflarını çekeyim, çünkü bu durum bende de gerekli ve detaylı bir prosedüre dönüşmüştü. Bundan sonra artık o küçük ve cilvekar hanımın elbiselerini değiştirip süslenmesi kalmıştı. Kadın birden kayıp oldu ve bir müddet sonra en güzel ve debdebeli (görkemli) elbiseleriyle geri döndü. Hızlı bir şekilde beni aşağıdaki avlunun bahçesine çağırdı, orada kamıştan yapılmış sandalyeler üzerinde fotoğrafını çekmemi istiyordu. Çünkü yüksekliğinden dolayı bu sandalyeler Rakka’da güzel ve lüks görünüyordu.[11]
Memduh Selim Bey, 1922’lerin sonlarında babası ve dayısıyla birlikte yurt dışına çıkmıştı, fakat babası ve dayısının akıbetiyle ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz. Aynı şekilde kendisinin ölümünden sonra da gerek hanımı ve gerekse oğlu Halil’in serüvenine dair de şimdilik elimizdi yeterli bir bilgi mevcut değildir.
- Vanlı Memduh Selim’in Kürd Örgütleri İçindeki Faaliyetleri
2.1. Kürd Talebe Hêvî Cemiyeti
Kürd örgütleri içerisindeki mücadelesi İstanbul’daki öğrencilik yıllarına uzanır. Memduh Selim İstanbul’da okuduğu yıllarda Kürd Talebe Hêvî Cemiyeti adıyla 28 Temmuz 1328 (9 Ağustos 1912)’de[12] bir Kürd öğrenci cemiyeti kurulur. Ömer Cemil Paşa, kongre sürecine kadar geçici olarak cemiyetin genel sekreteri olarak seçilir. Kendisi de cemiyetin kurucu üyelerinden biri ve o zaman Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi öğrencisi olan Kadri Cemil Paşa’nın aktarımına göre “Hêvî Cemiyeti, Halil Hayali’nin önerileri ve yönlendirmesiyle kurulmuştur. Kadri Cemil Paşa, Ömer Cemil Paşa, Van Milletvekili Tevfik Bey’in oğlu Fuat Temo, Diyarbekirli Cerrahizade Zeki ile birlikte “Hêvî” adıyla bir öğrenci derneği tüzüğünü, okul camiinde günlerce toplanarak hazırladıktan sonra 1912 yılında resmen hükümetten gerekli izni alarak Hêvî’nin kuruluşunu ilan ettik. Doktor Şükrü Mehmed Sekban Bey’in maddi yardımıyla Sirkeci’de yeni postane karşısında Erzurum apartmanında bir yer kiralayarak Hêvî Cemiyet merkezi olduğunu gazetelerde ilan ettik.”[13]
Hêvî Cemiyeti kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra, cemiyetin kuruluş amaçları doğrultusunda Süleymaniyeli Abdülkerim’in sorumlu müdürü olduğu Rojî Kurd adıyla bir dergi yayınlamaya başlar. Rojî Kurd, Kürdçe-Türkçe olarak ayda bir çıkarılmış ve toplam olarak dört sayı yayınlanmıştır. Derginin dört sayısı İttihat ve Terakki iktidarının dolaylı ve dolaysız baskıları altında yayınlandıktan sonra, dönemin siyasi iktidarı tarafından yayını durdurulmuştur. Rojî Kurd dergisinin yayını durdurulduktan sonra Hêvî Cemiyeti, Babanzade Abdülaziz’in imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü olduğu Hetawî Kurd adında yeni bir dergi yayınlamaya başlar. Bu süreçte Hêvî Cemiyeti’nin genel sekreteri Memduh Selim’dir ve aynı zamanda derginin yayın kurulunun da üyesidir.[14] Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte yayını durdurulan Hetawî Kurd, toplam on sayı yayınlanmıştır. Hêvî Cemiyeti’nin yayınları ve diğer kültürel çalışmaları, dönemin siyasi iktidarının baskısı ve tehditleri altında sürdürülmüştür. Genel Sekreteri Memduh Selim, siyasi iktidarın Cemiyet üzerindeki baskılarına dair şöyle bir açıklamada bulunur: Hêvî”deki bütün gençler cemiyettin mesleğine ait uydurma bir sebeple yetkililer tarafından mahkemeye sürüklenerek “Hêvî”nin çelik azmini kendisinde eritmeğe çalışmıştır. Rojî Kurd ve Hetawî Kurd’ün mesleği, gayesi, hedefi ve yolu Hêvî’nin kendinden ayrı ve ona zıt olamaz. Rojî Kurd’ün yazıları meydandadır, Kürdleri bütün milletlerin zaferi için mücadele ettikleri yüce ilkelerden gayrısına tabi kılmaya matuf bir harfi bile ihtiva etmez, etseydi ebediyen yasaklanmaz ve müdürünü aylarca hapislerde ve Divan-ı Harp’lerde perişan etmezdi.[15] Bu konuda Kadri Cemil Paşa da benzer bir açıklamada bulunur: Hükümet çevreleri Hêvî’nin kanuna uymayarak kurulduğunu iddia ederek yönetim kurulu üyelerine baskı uygulamış ve kaç defa Hêvî’nin sorumlu sekreteri Ömer Cemil Paşa’yı Bekir Ağa Bölüğü adıyla bilinen hapishaneye sokmuştu. Seferberlik ilan edilince yönetim kurulu üyeleri de bu vesileyle askere alınınca dava kendiliğinden düştü.[16] Savaş’ın başlamasıyla birlikte Memduh Selim de, diğer Kürd cemiyeti üyeleri ve kadroları gibi, ilan edilen seferberlik çerçevesinde mecburi askerlik görevi gerekçesiyle savaş cephesine yollanır. Memduh Selim ihtiyat zabiti (yedek subayı) rütbesiyle, Erzurum’daki üçüncü ordu karargahında görevlendirilir.
Hêvî Cemiyeti Genel Sekreteri Memduh Selim, yaklaşık on yıl sonra örgütün faaliyetlerini ve çalışmalarını değerlendirirken:
“Hêvî”nin mahiyetinin amacını programından buraya nakledeceğim, bu amacın, ikinci ve üçüncü maddelerinde pek şeffaflıkla görüneceğine eminim.
İkinci maddede; cemiyetin sebep ve teşekkül amacı şöyle belirtilmiştir:
- Kürd talebesini yekdiğerine tanıtarak aralarında kardeşliği pekiştirmek ve birliği sağlamaktır.
- Kürd dili ve edebiyatını ıslah etmek, kitaplaştırmak ve kemale ermesine çalışmak (1921 senesi kongresinde bu fıkraya “Kürd tarih ve coğrafyasının yazılması” kaydı da ilave edilmiştir).
- Dersaadet’e (İstanbul’a) gelecek Kürd talebesinin okullara girişinde yardımcı olmak.
- Maddi durumu müsait olmayanlara münasip okullarda tahsil görmelerine yardım etmek. 1921 kongresinde “Avrupa’ya eğitimini tamamlamak için öğrenci göndermek” kaydı da ilave edilmiştir.
- Hulasa (özetle) Kürdistan ilmi, toplumsal ve eğitimi yolunda çaba sarfetmek.
Üçüncü Madde; cemiyet, ikinci maddedeki amacına ulaşmak için aşağıda belirtildiği şekilde araçlara yönelecektir:
- Vilayetlerde bu amaca hizmet edecek şubeler açmak, 1921 kongresinde “vilayetler” yerine “her Kürd talebesi bulunan yerde” denilmiştir.
- Kürdçe ve Türkçe geçici bir dergi yayınlamak.
- Faydalı bilgileri içeren, değişik seviyedeki düşüncelere ve bilhassa ana ve ilkokullar için özel kitaplar yayımlamak.
- Dersler ve konferanslar, müsamereler tertip eylemek.
- Değişik yerlerde yeni tarz üzere okullar açmak.
Hêvî nizamnamesinin bu maddeleri, el ile tutulabilecek bir izah ile görünen tehlikeler karşısında alınmış şuurlu tedbirlerin kesin ifadeleridir.
Son 15 senelik fikri ve toplumsal hareketimizin yayını, tasavvur ettiğim tarihçesinde Hêvî’nin camiamızdaki rolünü geniş perspektifle göstereceğim. Şimdilik şunu söyleyeyim ki on beş seneden beri hiçbir Kürd vakası olmamıştır ki onda Hêvî’nin ilkesinden derinden derine bir iz bulunmasın.
Kürd Teâlî Cemiyeti, Kürd Tamîm Marif ve Neşriyat Cemiyeti, Kürd Millet Fırkası ve Kürd Teşkilatı İctimaiye Cemiyeti gibi örgütler Hêvî’cilerin imanlarından birer abidedir.
Kurdistan mecmuası ve Jîn gazetesi de, Rojî Kurd ve Hetawî Kurd’den sonra Hêvî’nin saçtığı tohumlar ve yakın geçmişteki mahsullasıdır (ürünleridir). [17]
(Devam edecek.)
[1] https://kovarabir.com/11439/kone-res-memduh-selim-bege-wani-1897-1976-diplomate-kurd-endazyare-pewendiyan-di-navbera-kurd-u-ermeniyan-de-u-himdare-komela-xoybune/
[2] İsmail Göldaş, Kürdistan Teali Cemiyeti, Doz Yayınları, İstanbul, 1991, s. 54
[3] Malmîsanij, Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti; İlk Legal Kürt Öğrenci Derneği, Avesta Yayınları, İstanbul, 2002, s. 70, Ayrıca Antakya Lisesi’nde öğretmenlik yaptığı zaman öğrencisi olan Cemil Meriç de onun Mülkiye Mezunu olduğunu belirtir. Cemil Meriç, Bütün Eserleri 2, Bu Ülke, İletişim Yayınları, 61. Baskı, İstanbul, 2020, s. 25
[4] Jîn, Aded: 14, Birinci sene Mart 1335
[5] Dîyarîyî Kurdistan (Hediyetu Kurdistan), Sayı: 7, Pencşeme/18 Hezîran 1925, Bağdat
[6] Dîyarîyî Kurdistan, Sayı: 9, 28 Eylül 1925, Bağdat
[7] Jîn, Sayı: 25: Birinci Sene, 2 Teşrin-i Evvel 1335
[8] Rohat Alakom, Xoybûn Örgütü ve Ağrı Ayaklanması, Avesta Yayınları, İstanbul, 2011, s. 25
[9] M. Malmîsanij, 1925’ten Önce Ayrılma Taraftarı Kürt Örgütleri, Weşanxaneyê Vateyî, 2020, s. 92
[10] Karin Johnsson, Bland Haremsdamer Och Schejker, Albert Bonniers Förlag, Stockholm, 1930, s. 165 (Lütfi Baksi arşivinden. Çeviren: Emin Narozi)
[11] Karin Johnsson, s. 166 (Lütfi Baksi arşivinden. Çeviren: Emin Narozi)
[12] Malmîsanij, Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti; İlk Legal Kürt Öğrenci Derneği, Avesta Yayınları, İstanbul, 2002, s. 50
[13] Kadri Cemil Paşa (Zinar Silopî), Doza Kurdistan (Kürt Milletinin 60 Yıllık Esaretten Kurtuluş Savaşı Hatıraları), Özge Yayınları, İkinci basım, Ankara, 1991, s. 34
[14] Kurd Wanî [Memduh Selîm Begî], Tarih Huzurunda Bir Tashih, Dîyarîyî Kurdistan, Pencşeme, 18 Hezîran 1925, Sayı: 7. Bn. https://kovarabir.com/kurd-wani-tarih-huzurunda-bir-tashih-duzeltme/
[15] Kurd Wanî [Memduh Selîm Begî], Tarih Huzurunda Bir Tashih, Dîyarîyî Kurdistan, Pencşeme, 18 Hezîran 1925, Sayı: 7. Bn. https://kovarabir.com/kurd-wani-tarih-huzurunda-bir-tashih-duzeltme/
[16] Kadri Cemil Paşa (Zinar Silopî), Doza Kurdistan (Kürt Milletinin 60 Yıllık Esaretten Kurtuluş Savaşı Hatıraları), Özge Yayınları, İkinci basım, Ankara, 1991, s. 43
[17] Kurd Wanî [Memduh Selîm Begî], Tarih Huzurunda Bir Tashih, Dîyarîyî Kurdistan, Pencşeme, 18 Hezîran 1925, Sayı: 7. Bn. https://kovarabir.com/ kurd-wani-tarih-huzurunda-bir-tashih-duzeltme/