Seîd Veroj/ Kürt basınında ilk dönem-V

0
2225

Jîn:

Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Osmanlı İmparatorluğu tamamen dağılır ve yeni bir durum ortaya çıkar. Mütareke dönemi olarak adlandırılan 1922’lerin sonlarına kadar devam eden bu dönemde, Kürtler, kurdukları yeni örgütler veya aktifleştirdikleri eski örgütleriyle bir yandan savaşın yarattığı tahribat ve kırılmaları aşmaya çalışırken diğer yandan da “Wilson Prensipleri gereğince” Kürd Milletinin kendi geleceğini belirleme hakkının tanınması için, ulusal ve siyasal mücadelelerini sürdürmüşler.

Bu amacın ve çalışmanın bir ürünü olarak 1918 yılının sonlarına doğru İstanbul’da bir şemsiye örgüt olarak Kürdistan Teali Cemiyeti (KTC) kurulur. Cemiyet’in ilk etapta Diyarbekir, Bitlis, Harput ve Dersim gibi Kurdistan vilayetlerinde de şubeleri açılır. Kürd Tamim-i Marif ve Neşriyat Cemiyeti, Hêvi Cemiyeti, Kürd Millet Partisi, Jîn mecmuası, Kurdistan mecmuası ve Serbesti gazetesi bu dönemde KTC bağlı olarak faaliyet yürütür.

KTC’nin kuruluş kongresinde Seyyid Abdülkadir cemiyetin başkanı, Emin Ali Bedirhan birinci yardımcı ve Süleymaniyeli Fuad Paşa da ikinci başkan yardımcısı olarak seçilir. Farklı kaynaklarda yönetim kurulunda yer alan diğer şahsiyetlerin adları da şöyle sıralanır; Hamdi Paşa (genel sekreter), Seyyid Abdullah, Miralay Halit Bey (Dersim), Miralay M. Ali Bedirhan (Botan), M. Emin Bey (Süleymaniye), Şefik Arvasi (Van), Hoca Ali Efendi, Prof. Şükrü Baban (Süleymaniye) Fetullah Efendi, Mevlanzade Rifat ve Dr. Şükrü Mehmed (Bakırmadenli). Ayrıca cemiyetin kurucu, aktif üye ve yazarları arasında; Bediûzzeman Said-i Kurdi, Müküslü Hamza, Halil Hayali, Dr. Şükrü Mehmed Sekban, Dr. Fuad, Kemal Fevzi, Necmeddin Huseyin, Kamran Bedirhan, Celadet Bedirhan, Reşid Ağa (hamal teşkilatı reisi), Kazizade Mustafa Şevki, Mehmed Mihri, Emin Feyzi, Memduh Selim, Abdülvahid Berzencizade, Dr. Hamid Şakir, Law Reşid, Abdülaziz Yamulkizade, Abdürahim Rehmi gibi şahsiyetlerin adları öne çıkar.

KTC’nin yayın organı olan ve haftalık olarak çıkan Jîn mecmuasının birinci sayısı 7 Teşrinisani 1334 (07/11/1918) tarihinde yayımlanır. Jîn’in birinci sayısının künye kısmında yazılan; “Din, edebiyat, içtimaiyat ve iktisadiyattan bahseder Türkçe-Kürtçe mecmuadır”  mottosu, 25. sayıya kadar olduğu gibi tekrarlanmıştır. 21 Haziran 1920’de yayımlanan 36. sayıda motto “Kürd vahadet ve hukuki milliyesinin müdafii siyasi, ilmi hafalık gazete” şeklinde değiştirilmiştir. İlk 20 sayısının sorumlu müdürü ve imtiyaz sahibi Müküslü Hamza’dır ve ondan sonraki sayılar ise Memduh Selim’in sorumluluğunda yayımlananır. Jîn’in toplam olarak kaç sayı yayımlandığını bilmiyoruz ancak elimizde 36. sayısı da mevcuttur. Büyük ihtimalle KTC’nin 1920’nin ikinci yarısından sonra bölünmesi ve daha sonra da kapatılma davasının açılmasıyla birlikte, Jîn’in yayın hayatı da bu yılın bitimine doğru sona ermiştir. İlk 25 sayısı büyük bir emek ve titizlikle değerli araştırmacı M. Emin Bozarslan tarafından çevrilip sadeleştirilerek, 1985’te beş cilt halinde Deng yayınları tarafından İsveç’te yeniden yayımlanmıştır.

Jîn mecmuasının içeriğine baktığımızda, değişik konuları işleyen çok sayıda yazı ve okur mektuplarının yayımlandığı görülmektedir. Mecmua KTC’nin şubeleri vasıtasıyla birçok Kürdistan vilayetinde dağıtılıyor ve okuyucularına ulaşabiliyordu. Jîn mecmuasının içeriğinde Kürt millet meselesi, siyaset, tarih, dil, edebiyat, eğitim, kadın sorunu, folklor vb. konuları içeren geniş bir yelpazede yazılar yayımlanmıştır. Jîn’in işlediği konular ve yayın politikası, Kürdistan Teali Cemiyeti ve ona bağlı olarak faaliyet yürüten Kürd Tamim-i Maarif ve Neşriyat Cemiyeti’nin amaç ve politikasından bağımsız düşünülemez. Bu bağlamda Jîn mecmuası, işlediği temalar ve izlediği yayın politikasıyla Kürt kültürel değerlerinin işlenerek yeniden üretilmesi ve Kürtlerde milliyetçilik fikrinin gelişmesine büyük bir katkılarda bulunmuştur.

Kurdistan:                                          

Jîn’in yanısıra Kurdistan Mecmuası da Kürdistan Teali Cemiyeti tarafından yayımlanmıştır. Ancak bu Kurdistan Mecmuası 1898 yılında Mikdad Mithad Bedirhan tarafında yayımlana “Kurdistan” gazetesiyle karıştırılmamalıdır. Kurdistan Mecmuası, İstanbul’da yayımlan haftalık bir yayın olup birinci sayısı, 30 Kanun-i Sani 1335 (30 Ocak 1919) tarihinde basılmıştır. İmtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü Mehmed Mihri, başmuharriri ise Arvasizade Mehmed Şefik idi. Derginin yayın dili Kürtçe-Osmanlıca’dır, bununla birlikte Farsça ve Arapça bazı yazılar da yayımlanmıştır. Birinci sayının künye kısmında, “Siyaset dışında her konu mevzubahistir ve her dil ile haftada bir defa neşrolunur mecmuadır.” yazılmış ve 5. sayıdan itibaren bu ibare değiştirilerek “Siyasi, içtimai ve ilmi olarak haftada bir defa neşrolunur müstakil fikir mecmuası” ibaresi yazılmıştır.

Kurdistan’ın toplam kaç sayı yayımlandığı net olarak bilinmemektedir. Jîn Mecmuası ve Serbesti Gazetesi’nin birçok sayısında, Kurdistan’ın yayımlanan yeni sayılarının reklamı verilmiştir. Jîn’in 25. sayısında, Kurdista’ın 14. sayısının yayımlanma haberi verilmiş, bunun yanısıra Hasip Kalyon’un bir raporundaki aktarıma göre 15. sayı da yayımlanmıştır ve bu sayıda Mehmed Mihri’nin “Kürtlerin Hissiyat-ı Necibesi” başlıklı bir yazısından bahsediliyor. Araştırmacı Alattin Sücadi ve Kemal Haznadar’a göre, Kurdistan Mecmuası toplam olarak 27 sayı yayımlanmıştır, tarihçi Kemal Mazhar da bu mecmuanın 19. sayısını gördüğünü ve bu sayı üzerindeki yayım tarihi olarak da 7 Recep 1338 (27 Mart 1920) tarihinin yazılı olduğunu belirtmektedir. Viladimir Minorsky de haftalık Kurdistan Mecmuası’nın toplam olarak 37 sayı yayımlandığını söylemekte ancak bunun için hiçbir kaynak da gösterememektedir.

Kurdistan’ın içeriğine ve yazar kadrosuna baktığımızda; her ne kadar derginin ilk sayılarının künye kısmında “siyaset dışında her konu mevzubahistir” denilse de, aslında siyaset de dahil birçok konuda değişik yazılar yayımlanmıştır. Dergide yayımlanan yazılara baktığımızda, dergi sayfalarında o dönemin ileri gelen siyasi kadro ve yazarlarının yazılarına da rastlamaktayız. Yazar kadrosuna baktığımızda sorumlu müdür Mehmed Mihri ve başyazar olarak da Arvasizade Mehmed Şefik’in isimleri başta olmak üzere Abdullah Cevdet, Hakarili Abdurrahman Rahmi, Emin Fevzi, Cano, Mehmed Osman, M. Yamulkizade, İbn el Reşid, Süleyman Sabri ve Lawê Delal gibi isimler öne çıkmaktadır. Mehmed Mihri’nin farklı imzalarla birinci sayıda beş yazısı yayımlanmıştır.

Kurdistan Mecmuası’nın yayın politikasına gelince; dergi Kürdistan Teali Cemiyeti’ne bağlı olarak yayımlandığı için, yayın politikası da KTC’nin amacı ve politikasına paralel olmuştur. Bu çerçevede yayımlanan yazılar, yapılan tartışmalar ve gelen okur mektupları değerlendirildiğinde, derginin Kürtlerde ulusal bilincin oluşturulması ve ulusal taleplerin yaygınlaştırılması yönünde çok önemli bir misyon üstlendiği görülmektedir. Derginin izlediği bu yayın politikası dönemin yabancı diplomat ve askeri görevlilerinin de dikkatini çekmiş ki C. L. Woolley adlı İngiliz komutanın 10 Temmuz 1919 tarihli ve FO 371/4191 numaralı raporunda “Kürdistan Dergisi’nin ulusal ve haftalık bir yayın” olduğunu belirtmektedir.  Aynı zamanda Kurdistan’ın da yazarlarından olan Hakarili Abdurrahman Rahmi’nin Serbesti gazetesinin 483. sayısında “Kürtler ve Kürdistan” başlığı altında yayımlanan yazısında KTC bağlı olarak çıkartılan yayınların amacı ve misyonunu açık bir şekilde ortaya koyarak şöyle demiştir: “Önemli bir şekilde milli hukukumuzun müdafaasına tahsis edilmiş olan “Serbestî”, “Kurdistan” ve “Jîn”  gazeteleri Kurdistan’ın her tarafında dikkatle mutala olunmalı, sürekli temini ve dağıtımının genişletilmesine hizmet edebilecek teşebbüslerin süratli bir şekilde ve kesinlikle icra olunmalıdır… Gazetelerimize abone olma hususunda fevkalade ehemmiyet atfedilerek günlük Serbestî gazetesiyle haftalık Kurdistan ve Jîn dergilerine ait abone bedelleri doğrudan doğruya cemiyetimiz merkezine gönderilmelidir.

Her türlü ayrılığı ve nifakı terk ile vatandaşlarımızın birlik içerisinde görevlerini güzelce ifa etmeleri, aziz vatanımızın menfaatinin gereğidir. Kurdistan, herkesten vazifesinin tamamen ifasını bekliyor.”

Sonuç olarak, bu köşedeki yerimizin elverdiği oranda, Kürt basınının başlangıçtan 1922’ye kadar olan dönemini konu alan beşinci ve son bölümünü bu yazıyla tamamladım. Bu yazı dizisinde, söz konusu dönemle ilgili genel bir özet vererek kısa bazı hatırlamalarda bulunabildim. Bu nedenle yeterince açılımı yapılamayan yönler ve noktalar olabilir. Daha uygun zaman ve mekanlarda, söz konusu yayınların her birinin daha geniş bir çerçevede incelenmesi, bağımsız eserler şeklinde ortaya konulması, bizi bekleyen önemli sorumluluklardandır.

Kaynak: Kurdistan 24