Kürtçe dergicilik alanında yaklaşık olarak 12 yıldır faaliyet gösteriyoruz.  BÎR derisinden önce WAR dergisini çıkartıyorduk. WAR dergisinin 1. sayısı Haziran 1997’de çıktı. WAR dergisi genel olarak Kürt dili, edebiyatı, tarihi ve folkloru alanında inceleme ve araştırma yapmayı ve yayınlamayı esas alan bir dergiydi.  Bu dergi 16 sayı yayımlandı ve 2004 yılında yayını durduruldu. Bundan sonra, aynı çerçeve ve formatta BÎR dergisini çıkartmaya başladık. BÎR dergisinin ilk sayısı 2005 yılı Newroz’unda çıktı ve o tarihten bugüne kadar 10 sayı çıkmıştır.

Bu coğrafyada genel olarak resmi ideoloji dışı dergicilik ve yayıncılığın sıkıntılı olduğu malumdur. Sözkonusu Kürtçe dergicilik ve yayıncılık olduğunda bu sıkıntılar kat be kat artıyor. Her ne kadar son dönemlerde siyasi iktidarların Kürd yayıncılığına ve dergiciliğine yönelik baskıları azalıp yumuşasa da, cumhuriyet tarihi boyunca bu baskılar varolagelmiş ve son kertesine kadar da kendini his ettirmiştir. Bu durumda yok sayılan ve inkar edilen bir dilde yayın yapmanın ve dergi çıkartmanın sıkıntılarını artık siz düşünün. Bu süreci, tek tek olaylar ve örneklerle açıklamaya girmeyeceğim, ancak bu sürecin sonucunda ortaya çıkan sıkıntıları ve durumu kısaca açıklamaya çalışacağım:

  • Kürd dilinin inkar edilmesi ve yok sayılması nedeniyle hitap ettiğimiz Kürd kitlesi yeterince Kürtçe okuyup yazamamaktadır. Bundan dolayı yeterli bir okur ve yazar kitlemiz yoktur.
  • Kürdçenin yasak olduğu dönemden kalma şiddetli baskıların yaratığı psikolojik durum halen atlatılmış değil, bu nedenle halen ilgili kesimler kürdçe yayın almak ve bulundurmakta tedirgin ve ürkek.
  • Dağıtım şirketleri çeşitli nedenlerden dolayı kürdçe dergi ve diğer yayınları dağıtmaya pek gönüllü değiller ve özelikle de kürdçe yayınları dağıtabilecek bir dağıtım ağı ve şirket de yoktur.
  • Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, kürdçe dergilerin yeterli okur kitlesi bulamamsı ve dağıtılamaması doğal olarak bir ekonomik sıkıntı yaratmaktadır. Bu nedenle Kürtçe dergi yayıncılığı hep cepten götürür ve yazarlarına telif hakkını veremediği gibi onları da ekonomik yük altına sokabilir.

Bütün olumsuz ve aleyhte şartlara rağmen, kürdçe dergilere ve diğer yayınlara karşı önemli bir ilgi var, ama dergi dağıtımı ve satışı yeterli düzeyde değildir.

Ortadoğu ve dünyadaki değişim, özellikle de Ortadoğu’da statükonun sarsılması nedeniyle artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Kürd meselesi ve kürdçenin sorunlarıyla ilgili yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreç, Kürtçenin ve Kürt yayıncılığının gelişmesine çok olumlu katkılarda bulunacaktır.

Bugüne kadar yaşanan bütün asimilasyon ve inkar politikasına rağmen istenen sonuca ulaşılamadı ve bugünden sonra da ulaşılması mümkün değildir. 21. yy dünyasında geriye tek bir yol kalıyor, ilk etapta Kürtlerin dil ve kültürel haklarını kabul ederek, Kürd meselesinin çözümünün önünü açmaktır. Bu çerçevede, Kürdçe yayıncılık ve dergiciliğin önündeki engellerin aşılması için, her şeyden önce Kürd diline yönelik inkar ve ambargoya son verilmelidir. Türkiye’de yaklaşık 15 milyon Kürd var. Bu Kürdlerin büyük bir kısmının ödediği vergilerle Türkiye’deki 80 küsur üniversitede okutulan Türk Dili Ve Edebiyatı personelinin maaşları ve ödenekleri karşılanmakta, fakat Kürdlerin kendi ana dilleri yasak ve hiçbir şekilde bu dille ilgili araştırmalar, eğitim-öğretim yapılmamaktadır. Her şeyden önce Kürd dili üzerindeki bu ilkel yasaklama kaldırılmalı ve Kürd milletinin çocukları da özgür bir şekilde, en temel bir hak olan kendi dilleriyle eğitim ve öğretim hakkı sağlanmalıdır. Çünkü Anadille Eğitim-Öğrenim Hakkı, artık en temel insan haklarından biridir. Kürtçe eğitim-öğretime geçilebilmesi için de, öncelikli olarak üniversitelerde Kürd dili ve edebiyatı bölümlerinin açılması gerekir. Bu adımların atılmasıyla kürdçe okur kitlesi de artacaktır ve dolaysıyla, kürdçe yayın ve dergicilik de yeni bir sürece girecek, önemli derecedeki zorlukları da aşmış olacağız. Bu çerçevede TRT-Şeş’in yayına başlaması da olumlu bir adımdır.

Biz bütün zorluklara rağmen yaklaşık 12 yıldır Kürd dili, tarihi, edebiyatı ve folkloruyla ilgili inceleme-araştırma çalışmalarımızla önemli bir mesafe aldık, bu alandaki çalışmalara önemli katkılarda bulunduk ve bu katkılarımızı sürdürmeye çalışacağız.

(Sait VEROJ; Arkadaş dergisi’nin sorularına verilen cevaplar. 2009/ Amed).