11 Mayıs 2023’de, Barzan’da, Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi açıldı. Açılışa Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Irak Başbakanı, Muhammed Şiya es-Sudani, Irak Parlamento Başkanı Muhammed Halbusi katıldılar. Misafirleri Barzan’da Başkan Musud Barzani karşıladı.

Müze açılışına, Kürdistan Bölge Başbakanı Mesrur Barzani, Kürdistan Bölge Başkanı Neçirvan Barzani, Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani, Kürdistan Parlamento Başkanı Revaz Fayik de katıldılar.

Biz de, İBV Başkanı İbrahim Gürbüz’le birlikte, İBV olarak katıldık. Türkiye’den, Bakur’dan başka katılımcı arkadaşlar da   vardı.

                                                           ***

Müze açılışı için Başbakanlık tarafından yüzlerce kişi davet edilmiş, davetliler Hewler’de otellere yerleştirilmişti. Bu davetliler, 11 Mayıs sabahında yüzlerce otomobilden oluşan bir konvoyla Barzan’a götürüldü. Yol boyunca halk, pencerelerden, balkonlardan konvoyu selamlıyordu. Çocuklar ellerindeki Kürd bayraklarını sallayarak konvoyun geçişini izlediler. Konvoydakilere selam verdiler. Konvoydakiler de çocuklara sevgi gösteriyorlardı.

***

Barzani Kürd Ulusal Müzesi’nin açılışına, Ortadoğu’dan, Avrupa’dan, dünyadan pek çok devletin büyükelçilik düzeyinde, konsolosluk düzeyinde katılımı oldu. Türkiye’nin ve İran’ın Hewler başkonsolosları açılışta hazır bulundular.

Mele Mustafa Barzani, Kürd Ulusal Müzesi’nin açılışında, Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birer konuşma yaptılar. Daha sonra Başkan Mesud Barzani konuştu.

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, ABD Hewler Konsolosu İrvin Hicks katılımcılar arasındaydı.   43. ABD Başkanı George W. Busch (2001-2009) Kürd Ulusal Müzesi’nin açılışına mesaj gönderdi. George W. Bush mesajında, Kürdler ve Kürdistan hakkında, gösterdiği çabalardan dolayı Başkan Mesud Barzani’yi kutluyordu.

Mele Mustafa Barzani Kürd Ulusal Müzesi’nin açılış töreninde, sunucu Muhammed İhsan’dı.

***

Barzan … Kürdlerin tarihinde önemli bir merkez. Sadece Başur’un tarihinde değil, genel olarak bütün Kürdlerin tarihinde önemli bir bölge. 21. Yüzyılda pek çok defa bombardımanlarla yakıldı, yıkıldı. Taş taş üzerinde bırakılmadı. Her taraf yerle yeksan oldu.  Başkan Mesud Barzani yukarıda sözünü ettiğim konuşmasında yüz yıllık süre içinde 16 defa yakılıp yıkıldığını, yerle yeksan edildiğini söyledi. Her defasında evler yeniden yapıldı, bombardımanlarla yeniden yıkıldı.

1983’de, 8000 (sekiz bin) Barzan erkeği operasyonlarla toplanarak Irak’ın güneyine Basra yörelerine, çöllere götürülerek toplu mezarlar içinde yok edildiler. Onlardan bir daha kimse haber alamadı. Çöllerde diri diri gömülenlerin ayakkabılarından, çocukların da kafile içinde olduğu anlaşılmaktadır.

***

11 Mayıs 2023 … Barzan, yine her taraf yemyeşil, yine her taraf kır çiçekleriyle bezenmiş durumda, Gelincikler, nergisler, kan damlaları, kır sümbülleri, kır leylakları hafif rüzgarın eşliğinde birbirlerine doğru dalgalanıyor. Her taraftan sular, çeşitli renklerde güller, binbir çeşit çiçekler fışkırıyodu. Meşeler, çamlar, öbür ağaçlar büyümüş, çoğalmış, arazide yaygınlaşmış. Evler sanki ağaçların arasında gizleniyor.

Meşe ağaçlarının büyüdüğünü, çoğaldığını, gürleştiğini görünce, Mele Mustafa Barzani’nin bir sözünü hatırladım. Mele Mustafa Barzani meşe ağaçlarıyla Kürdlerin yaşantısı hakkında bağ kuruyordu. ‘Meşe Kürdistan’ı, Kürdleri anlatan önemli bir simgedir. Meşeler yaşadıkça Kürdler ve Kürdistan’da yaşayacak’ diyordu. Kürdlerin meşelikleri iyi koruması gerektiğini vurguluyordu.

***

Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi görkemli bir yapı, ulusal bir anıt.  Geniş bir bahçenin içinde kurulmuş. Burada Mıstefa Barzani ve yakın arkadaşlarının giysileri, silahlar, günlük yaşamda kullandıkları araçlar-gereçler sergileniyor. Sergi salonları çok iyi düzenlenmiş, iyi ışıklandırılmış.  Barzani Kürd Ulusal Müzesi, kütüphanesiyle, toplantı ve seminer salonlarıyla, kongre salonlarıyla, misafirhanesiyle, lokantasıyla … her türlü ihtiyacı karşılıyor.

***

Müzeler bir ulusun hafızasıdır. Yukarıda, Muhammed Barzani’nin (ö. 1903), çocukları, Abdüsselam Barzani, Şeyh Ahmed Barzani ve Mele Mıstefa Barzani’nin doğup büyüdükleri evden söz ettim. Başta bu ev olmak üzere Barzan Bölgesi’nin defalarca, bombardımanlarla yakılıp yıkıldığından da söz ettim. Bu evin en son bombardımanla yakılmış-yıkılmış hali, demir, taş, toprak, beton   yığınlarıyla olduğu gibi bırakılmış. Bu durumun böylece bırakılmasında büyük yarar vardır. Bu toplumsal hafızanın gelecek kuşaklara aktarılması ancak böyle olur.

Bir Öneri

Esas eve mümkün olduğu kadar yakın bir alanda, Muhammed Barzani’nin, çocukları Abdüsselam Barzani’nin (1868-1914), Şeyh Ahmed Barzani’nin, (1896-1969), Mele Mustafa Barzani’nin (1903-1979) doğup büyüdükleri ev, o dönem kullanılan araç-gereçlerle, taş, toprak, ağaç, tahta vs. aynı mimari ile yeniden kurulmalıdır.

Kişi olarak bu evin bir fotoğrafını da görmedim. Ama sözü edilen bu eve girip-çıkanlar şüphesiz vardır. Onların anlatımlarının yardımlarıyla bu mimari tasarlanabilir. Ama yeni yapılan bu evi modern mobilyalarla doldurmamak gerekir. O dönen kullanılan, hasır, kilim, minder, yastık vs. kullanılmalıdır. Modern mobilyalar, elbette, yeni yapılarda, yeni evlerde kullanılabilir. Ama müze değerinde olan yapılarda o dönem kullanılan araç-gereçler kullanılmalıdır.

***

Bize, birkaç yıl önce, Çoman’da, ‘Mesut Barzani’nin Karargahı’ diye bir ev gösterilmişti. Ama bu ev modern mobilyalarla doldurulmuş bir haldeydi. Bu durum, bu evin karargah olma niteliğin kaybettiriyor.  Mele Mustafa Barzani’nin Çoman’da dağda da karargah olarak kullandığı bir ev vardı. Büyük bir uçuruma açılan sığınağı olan ev. Glala’da da böyle bir yapı vardı. Fakat bu evlerin içine giremedik.

***

Barzan, Osmanlı bürokrasisiyle de, Bağdat’daki İngiliz bürokrasisiyle de fazla ilişki geliştirmemiştir. Her zaman toprak temelli bir egemenlik peşinde olmuştur. Bu konularda yapılan planlar, konuşmalar vs. bu evde yapılmıştır. Mele Mıstefa Barzani misafirlerini bu evde ağırlamıştır. Konuklarıyla bu evde görüşmüştür. Bu bakımdan bu evin yeniden kurulmasında büyük bir yarar fayda vardır. Bu, toplumsal hafızanın korunmasını, ve geliştirilmesini da sağlayacaktır. Bu yapı müze olarak ve misafirhane alarak kullanılabilir.

Bu yönüyle Süleymaniye, Barzan tarafından ayrılmaktadır. Süleymaniye her zaman Osmanlı bürokrasisiyle de Bağdad’daki İngiliz bürokrasisiyle ile ilişki içindedir. Bu ilişkilerin inişli-çıkışlı olduğu da bilinmektedir.