21 Mart iki önemli tarihi günü bize anlatıyor. Bugünlerden biri doğrudan biz Kürtleri, başka bazı milletleri ilgilendiriyor. Milli bir gündür. Diğeri de, uluslararası bir gündür, bütün dünya devletlerini ve milletlerini ilgilendiriyor. Biz Kürtleri ilgilendiren gün, Newroz’dur. Milli Bayramımızdır. Dünya milletlerinin hepsini ilgilendiren gün, “Irkçılıkla Mücadele Günü”dür.

MİLLİ BAYRAMIMIZ: NEWROZ…

21 Mart, Kürtler için oldukça önemli bir gündür. Kürtler, bu günü yıl kabul ettikleri gibi, aynı zaman da milli bayramları Newroz günüdür.

Kürtler, Mart ayına girdikleri günden itibaren 21 Mart Gününün gelmesini bekler, bugünü her zaman akıllarından tutarlar. Bugünün gelmesini sabırsızlıkla beklerler. Her zaman bugünün kendilerine bereket, hayırlar, güzel şeyler getireceğini düşünürler. Bunun için de hep iyi şeyleri düşünürler, hep iyi şeyler yapmayı düşünürler.

Kürtler, ailesi içinde, çevresindeki insanlarla ilişkilerinde, köylerinde, kasabalarında, şehirlerindeki yaptıklarında hep iyimserliği yayarlar. Hep güler yüzlü, karşılıklı anlayış içinde olurlar.

Kürt insanın düşünce ve davranış tarzından kendiliğinden bir değişiklik olur. Kürt insanı birbirine karşı toleranslı, adaletli, candan, sevgiyle yaklaşır. Adalet ve dayanışma duygusu daha çok öne çıkan iki kavram haline gelir.

Kürt insanının bu davranış ve düşünce tarzı, 21 Mart’ta zirveye çıkar.

Kürtler için, 21 Mart’ta farklı bir ruh hali ve heyecan zuhur eder. Bu heyecan, yapmacık bir heyecan değil. Organik ve yapısal bir heyecandır. Tabiatın ve doğanın Kürtlerin ruhuna hükmetmesidir.

Kürtler, 21 Mart’ta tarihin derinliklerine zuhur etmeye başlarlar. Newroz tarihi olayının, efsanevi karakteriyle birlikte gerçeklik yönlerini anlamaya çalışırlar. O zaman da kendilerinin çok eski bir millet, çok eski tarihlere sahip, yerleşik, medeni bir toplum olduğunu bilince çıkarırlar. Tarihleriyle övünç duyarlar. Sömürgeci devletlerin yalan tarih tezleriyle bilinçlerinde yarattıkları kirliliğin temizlenmesinden dezenfekte bir rol oynar.

Kürtler, Kawa’nın Dehak’a karşı özgürlük ve kurtuluş mücadelesini 21 Mart’ta hemen hatırlar. Bu hatırlatma, geleceğe, bağımsızlığa ve özgürlük mücadelesine daha fazla bağlanmalarına olumlu taşlar döşer. Kürdistan’ın parçalanmışlığının bir son bulmasının kaçınılmazlığını, her millet gibi devlet sahibi olacaklarını, Kürdistan’da egemenliğin ve iktidarın Kürdistanlılara devredilmesinin kaçınılmazlığını hatırlar.

21 Mart bunun için Kürtler için gerçek bir bahardır. Newroz’dur, Kürt milli bayramıdır. Yeni yılın başlangıcıdır.

Kürtlerin en güzel elbiselerini giydikleri, özel Newroz elbiselerini diktirdikleri gündür.

Bu yılda 21 Mart Newroz Milli Bayramımız korona salgınının olduğu zor koşullarda kitlesel gerçekleşti.  Ama ney yazık ki, bu Newroz’da hayli zorluklarımız vardı. Newroz üzerinden on yıllardır Kürdistan’ın Kuzeyinde milli olmayan bir tesallut söz konusuydu. Kürdistan’ın parçalanmışlığı devam ediyor. Kürtler, dünyada devlet olmayan tek millet olma özelliğini koruyor. Kürdistan’ın Güneyinin dışında Kürtler tüm milli haklarından mahrumdur.

Bu yıl Birleşmiş Milletler (BM) Newroz’u kutlamasına, ABD Başkanı ve AB yetkililerinin Newroz’a farklı bir anlamla yaklaşmalarına rağmen, Kürtlerle ilgili var olan dramatik duruma göz yummaya devam ediliyor.

Milli Bayramımız Newroz, milletimize ve insanlığa kutlu ve mübarek olsun. Bu 2021 Newroz’u vesilesiyle bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizi daha ileri aşamaya taşımak, devlet kuruluşunun şartlarını daha fazla olgunlaştırmak için omuz omuza olmalıyız.

BM, IRKÇILIKLA MÜCADELE GÜNÜ (21 MART 1960), BM’NİN KÜRTLER İÇİN MEŞRULĞUNUN TARTIŞILMALI OLMASI…

BM’nin, Kürtlerin milli bayramı Newroz olan 21 Mart Gününü 1960 yılında “Irkçılıkla Mücadele Günü” olarak karar altına alıyor. BM, Güney Afrika’daki Apartheid beyaz ırkçılığa karşı bu kararı aldı. Hiç şüphe yok ki bu kararla, öncelikle Güney Afrika’daki ırkçılıkla mücadeleyi dünyanın bir görevi olarak belirlerken, dünyada var olan başka ırkçılıklarla ilgili olarak da devletlere ve milletlere büyük sorumluluklar yükledi. Devletlere denildi ki, “ırkçılık yapamazsınız, kendi ülkelerinizde yaşayan milletleri, farklı dini grupları ve mezhepleri yok etme ve ortadan kaldırma yoluna gidemezsiniz.”

Irkçılıkla Mücadele Gününün Kürt milli Bayramı Newroz günüyle örtüşmesi tesadüf de olsa, Kürtleri çok yakından ilgilendirdiğinden şüphe yoktur. Çünkü Kürtler, BM, 21 Mart’ı Irkçılıkla Mücadele Günü olarak ilan ettiği zaman, değişik sömürgeci devletlerin (Türk, İran, Suriye, Irak)  ırkçılığıyla cebeleşiyor, ırkçılık boyutu Kürtleri yok etme ve ortadan kaldırma dozunda ilerliyordu.

Ama ne yazık ki BM, Kürtlere yönelik olan ve Kürtleri yok sayarak ortadan kaldırmak isteyen ırkçılığı önemsemedi. Türk, Fars, Irak ve Suriye Devletlerinin Irkçılığına karşı bir karar ve tedbir almadı. Kendi üyesi olan bu devletlerin dikkatini çekmedi ve uyarmadı.

BM’nin Kürtlerle ilgili hem sömürgecilik ve ırkçılıkla ilgili olumsuz, Kürtleri yok sayan yaklaşımı, haklı olarak Kürtlerin uluslararası sisteme, BM’ye güven duymamasını, onu meşru görmemesini açıkça ortaya çıkardı.

BM’nin Kürtler için meşru olması için, kendi kurcu sözleşmesinin ve diğer sözleşmelerin Kürtlere de uygulanmasını sağlaması gerekir. BM’nin temel sözleşmesi, Kürtlerin de devlet olmasını emrediyor. Ne yazık ki BM Kürtlerin bu amaç için yaptıkları amaca hizmet etmedikleri gibi, bu amacı yok etmek isteyen, Kürtlere katliamlar uygulayan, sürekli bir soy kırımı kurumlaştıran sömürgeci devletlere hiç ses çıkarmadı, onlara bir müeyyide uygulamadı.

Umut ederim ki BM, Kürtler ilgili bu davranışından vazgeçer. Kürtler de BM karşısından eşit muamele gören bir millet olur. Kürtlerin devletsizliği görülürdü. Kürtleri destekleme yoluna gider.

Diyarbekîr, 23 Mart 2021