Kürt-Ermeni ilişkileri de 24 Nisan Ermeni Soykırım günü bağlamında gündemde. Bu konuda geçmişten farlı tartışmalar büyük bir çeşitlilik ve çoğulculuk içinde sunulmaktadır. Her yeni tartışma, görüş sunumu kendisiyle birlikte yeni tartışmaları getiriyor, tartışmalar bir zenginlik ve derinlik kazanıyor.

Bilindiği gibi, Ermeniler, on yıllar öncesinden 24 Nisan Günü’nü “soykırım günü” olarak tespit ettiler. Ermeni Lobisi bugünün tüm dünya tarafından, tıpkı Yahudilerin soykırım gibi tanınması için çalışma yürüttü. Ermeni Lobisi bu çalışmalarının ürününü bir ölçüde aldı. Rusya başta olmak üzere birçok dünya devletleri 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımı” olarak tanıyorlar.

Ermenilerin ve Ermeni lobisinin asıl beklentisi, ABD’nin, bugünü “soykırım günü” kabul etmesiydi. ABD Devlet Başkanı Biden seçim kampanyası sırasında 24 Nisan’ı Ermenilerin Soykırım Günü olarak tanıyacağını açıklamıştı. Sonuçta da ABD Başkanı Biden, 24 Nisan’da Ermeni soykırımını tanıdı.

Ezilen, jenoside tabi tutulan ve halen de jenosidi yaşayan Kürtler olarak her zaman Ermenilerin acısını paylaştık. Ermeniler ise, biz Kürtlere yaşattıkları acıları hiç hatırlamadılar.

Ermeniler, Ruslarla birlik olup Kürdistan’ı Ermenileştirme siyasetlerini gizlediler. Katlettikleri Kürtleri, kendi katliamlarından sorumlusu tuttular. İttihat Terakki Hükümetiyle ittifak eden Ermeni Örgütlerini görmezlikten geldiler.

Özellikle Kuzeyin Kürtleri, tarihlerini, yasaklardan dolayı bilmedikleri için, aslından Ermenilerin ürettikleri tezler ve düşünceler çerçevesinde, Ermeni meselesine, Kürt-Ermeni ilişkine tutum ve yaklaşım gösterdiler. Bu görüşleri onları korkaklığa itti. Yanlış tezleri kabul etmeye itti.

Kürtler, Kürt Teali Cemiyeti üyesi ve Koçgiri Milli Direniş Hareketi Lideri Dr. Nuri Dersîmî, Cemil Paşazadeler gibi Kürt büyüklerinin bu konudaki görüşlerini ciddiye almadılar. Çünkü Ermeniler Kürtlerin beyinlerini yıkamışlardı. Kürtlerin kendileriyle ilgili olarak akıl tutulmasını sağlamışlardı.

Kürtlerin okumuşları sahip oldukları Sovyetçi Stalinist anlayıştan dolayı da gerçekleri görmediler. Kendileriyle ilgili ideolojik yaklaşımı öne çıkardılar. Özellikle de Ermenistan Devleti’nin sosyalist olması da bundan çok kötü bir rol oynadı. Bunun yanında Sovyetlerin politikası gereği, Kürtlere Ermenistan’da bazı hakların tanınması, Kürt radyo ve gazetelerine, Kürt dili üzerinden çalışmalara, Kürt tarihi ile ilgili araştırmalara izin vermeleri; Ermenilere minnet duymaktan dolayı da gerçekleri görmemek gibi basiretsizlik içine düşüldü.

Kürtlerin bu akıl tutulması, Sovyetler birliğinin yıkılmasından sonra Ermenistan’ın Kürtler üzerindeki faşist, Kürtleri parçalamalarına, Zazaları, Ezîdi ve Alevi Kürtleri, Kürt olmadıklarına dair tezlerine, Kızıl Kürdistan’ı yıkmalarına, Kürtleri soykırıma tabi tutmalarına, karşı da devam etti.

Bulunduğumuz aşamada: Kürtler, Ermeniler, Ermenistan, Kürt-Ermeni ilişkiler konusunda bilinçlendiler. Gerçekleri tanıdılar. Tarihlerini eskisinden daha iyi bilebilir duruma geldiler. Milli çıkarlarını öne çıkardılar. Milli menfaatlerinin korunması düşünce merkezlerine oturttular. Onun için bu konuda da değiştiler. Yeni fikirler edindiler. Ermeniler, Ermeni-Kürt ilişkilerine dair yeni bir bakışı savunur duruma geldiler.

Bu fikir üretim platformunun daha gelişeceğinden şüphe duymuyorum.

KÜRT-ERMENİ İLİŞKİLERİ KONUSUNDA PERVASIZ, BİLİM VE EDEP DIŞI İKİ GÖRÜŞ…

Ermenilerin 24 Nisan Soykırımı Gününe ilişkin tartışmalar sürdürülürken, 1915’lerde Kürtler, Kürt-Ermeni ilişkileri konusunda iki pervasız, bilim ve edep dışı görüş gündeme düştü.

Bu görüşlerden biri Prof. Dr Taner Akçam tarafından, diğeri ise Yazar Recep Maraşlı tarafından ifade edildi. Taner Akçam Duvar Gazetesiyle yaptığı röportajında, Recep Maraşlı sosyal medyada görüşlerini dile getirdi. Recep Maraşlı’nın görüşleri, Taner Akçam’ın görüşlerine karşı protesto bildirisi yayınlayan 114 Kürt aydını, siyasetçisinin görüşlerine tepki ve suçlama niteliğindeydi.

Her iki şahsiyetin görüşleri, Kürtlerin millet olarak tecavüzcü oldukları ithamını ortaya sürüyordu.

Buna karşılık ben de diyorum ki:

Baylar, her milletin tecavüzcüleri vardır. Ama bir milleti tümden tecavüzcü ilan etmek faşizm ve ırkçılıktır.

Kürtlerle ilgili böyle bir yaklaşım içindesiniz. Sizleri kınıyor ve protesto ediyorum.

Şunu bilmelisiniz ki o tarihlerde Ermeniler Ruslarla birlikte Kürdistan’ı işgal ettikleri zaman, Kürt kadın ve kızlarına tecavüz eden Ermeniler de vardı. Ama bu millet olarak Ermenilerin tecavüzcü bir millet olduğu anlamına gelmez.

Sizler Kürtlerle ilgili haksızlık ediyorsun. Kürtler her zaman Ermeni soykırıma karşı çıktılar.

Bu konuda sorgulanacak birileri varsa O da Ermenilerdir. Ermeniler Kürt soykırımına hiç bir zaman karşı çıkmadılar. Çünkü Ermeniler Kürdistan’da etnik temizlik ve Kürt soykırımı yaparak, Kürdistan’ı Ermenistanileştirmek istediler. Ermenilerin, Ruslara dayanarak Kürdistan’da 150.000 Kürdü öldürmesi ve bir milyon (1.000.000) Kürdü sürgün etmesi acı bir gerçek.

Ermenilerin örgütleri İttihat Terakkicilerle ittifak içindeydiler. Asıl onlar kendi milletlerinin katilleridir.

Günümüzde Ermenistan’da Kürtler yok edilmek isteniyor. Ermenistan, Kürt Alevileri, Kürt Zazaları, Kürt êzidileri Kürtlükten çıkarmak için Türk modeli Güneş Dil Teorisini üniversitelerde tez olarak üretiyorlar. Resmi Ermeni ideolojisiyle Kürtleri yok etmek istiyorlar

Kürtler, tarihi hakkındaki bilgisizlikten ve Sovyetçi- Ermenici ideolojik mentaliteden dolayı Ermenilerin Kürtlere yönelik suçlarını ifade etmediler ya da göremediler. Dr. Nuri Dersimi gibi Kürt büyüklerinin Ermenilerin Kürtlere yaptıkları kötülükleri kulak ardı etmelerini yol açtı.

Bu Ermenilerin Kürtlere yaptığı kötülükleri gerçeğini ortadan kaldırmaz

Sizin Kürtleri tecavüzcü olarak nitelendirmeniz ırkçı tezin bir devamıdır.

Taner Akçam ecdadımızı tecavüzcü ilan ediyor.

Taner Akçam, “Ermeniler evlendikleri de hayat arkadaşları ilk gece önce Kürt ağalarının olurdu” gibi Kürt düşmanı, hem Kürtlere ve hem de öncelikle Ermenilere hakaret eden görüşler dile getiriyor.

Buna karşılık Ermenilerin bu durum karşısında ya kendilerini öldürmeleri ya da karşısındaki Kürtleri öldürmesi gerekmez miydi?

Namus ve insan kavramı bu kadar değersiz bir şey olabilir mi?

Bizler Taner Akçam’ın bu saçmalığına, Kürtlere ve Ermenilere pervasızca hakaretine karşı çıktık. Karşı çıkmaya devam edeceğiz

Taner Akçam’ın saçmalığına ve hakaretine karşı çıkmakla, Ermenilere yapılan haksızlığa destek olma arasında nasıl bir ilişki olabilir. Bunu anlamak da oldukça zordur.

Diyarbekîr, 3 Mayıs 2021

* * *

Dema Kurdan dîroka xwe nas kir, dikarin Ermeniyan jî nas bikin

Îsal jî demekî dirêj e ku mijara Ermeniyan tê peyivîn. Ev mijar him beriya 24ê Nîsanê û him jî piştî 24ê Nîsanê hat qisekirin û minaqeşekirin. Lewra wek tê zanîn, Ermeniya 24ê Nîsanê, wek roja qirkirina xwe qebûl kirine ku ev qirkirin ji aliyê Îttîhad û Terakkîparêzan ve hatîye kirin.

Lobiya Ermeniyan ji bona Ermenî neteweyekî xiristiyan in û di qirkirina wan de berpirsiyariya Ewrûpayê jî heye, Ewrupayî ji wan re hêsanî rê vedikin ku di 24ê Nîsanê de xebateke xurt  bimeşînin. Ew xebata jî hat kirin.  Lobiya Ermeniyan heman xebat a xurt her sal û îsal jî  li Emerîkayê jî meşandin. Ji bona serokdewletê Emerîkayê Biden beriya bê hilbijartin soz dabû ku 24ê Nîsanê wek roja qirkirinê qebul bike, li Emerîkayê serkeftineke mezin bi dest xistin. Lewra serokdewletê Emerîkayê 24ê Nîsanê, wek daxwaz û biryara Ermeniyan roja Qirkirina Ermeniyan ji aliyê Tirkan de pêkhatîye, pejirand.

Baş tê zanîn ku beriya ku serokdewletê Emerîkayê Biden qebûl bike ku 24ê Nîsanê roja qirkirina Ermeniyan e, gelek eyaletên Emerîkayê di derbarê vê rojê de biryara Qirkirinê dabûn.

Beriya Biden jî serokdewletên Emerıkayê di wê rojê de qetlîama ermeniyan wek felakete mezin diyar û îlan kiribûn.

Lê Îsraîlê roja 24ê Nîsanê wek roja qirkirinê îlan nekir. Îsraîlî, ji derveyî qirkirina Yahûdiyan qirkirinê nas nake. Tê zanîn ku di sala 1948an de piştî Dewleta îsraîl avabû, jenosîd hat pejirandin.

Lê ji bona hemû dewletan, berjewendiya dewletî girîng in. Dewletên Dinyayê û heta îsal Emerıkayê ji bona berjewendiya dewleta xwe roja 24ê Nîsanê wek roja qirkirinê pejirandin. Lewra Emerîka û Dewleta Tirk bi hev re endamê NATOYê ne. Gorî baweriya min her çiqas Biden ev roja wek roja qirkirina ermeniyan pejirandibe jî, dema biryara wî baş bê şirove kirin, gelek bi hêsanî tespît dibe ku Biden nexwestiyê Dewleta Tirk zêde biêşîne.

Hîç şik tune ye ku em jî wek neteweyekî hatin qirkirin. Hezar mixabin hîn qirkirina neyteweya kurd dom jî dike. Lê dawiya qirkirina ermeniyan hat. Ermenî xwediyê dewleta xwe ne.

Ermenî dema ku bi Rûsan ve hatin Kurdistanê zalim bûn. Dema ku bûn dewletan zalimtir bûn.

Kurdan her dem qirqirina ermeniyan tewanbar kir. Heta ez dikarin bibêjim ku dema kurdan qirkirina ermeniyan şermezar kirin, wan jî kurd tewanbar kirin. Ew li neteweya kurd neheqiyeke mezin bû. Ermeniyan propagandeke wûsa kirin ku serê piraniya kurdan şûştin. Kurd xistin bin kompleksêk e. Kurdan qirkirina ermeniyan ya di sedsala 20-an de li hemberî wan nedîtin û ew qirkirina.neanîn ser zimên.

Îsal jî kurdan qiirkirina ermeniyan bi xurtî şermezar û laned kirin. Her çiqas di lanedkirin û şermazar kirina kurdan de pirsgirêkeke mezin heye jî, lê dîsa dikarin qirkirina ermeniyan şermazar û laned bikin.

Lê kurd, di derbarê pêwendiya Kurd û Ermeniuyan de xwediyê nêrînên şaş in. Di gelek mijaran de nezan in. Li hemberî  ermeniyan tirsok û xwediyê kompleksê ne.

Sedema vê rewşê jî kurd dîroka xwe nas nakin. Loma jî di derbarê Ermeniyan û qirkirina ermeniyan de nêrînên şaş, li dijî neteweya xwe diparêzin. Pêwendiya kurdan û ermeniyan nas nakin.

Lê di van salên dawı kurd ji bona ku dîroka xwe nas dikin, ermneniyan; pêwendiya ermeniyan û kurdan jî nas dikine.

Rastiya dîrokî çi ye? Divê em biçek li vê mijarê binêrin.

Ermenî bi piştgiriya Orduya Rûsan û an jî bi orduya Rûsan ve  xwestin ku neteweya kurd biqedînin û Kurdistanê bikin welatê ermeniyan. Loma jî ermeniyan bi sedhezaran kurd qetil kirin û qirkirin. Mîlyonek kurd ji Kurdistanê derxistin.

Piştî ku Yekîtiya Sovyetan belav bû û Ermenîstan bi her awayî bû dewleteke serbixe yanî di qonaxa dawî de jî Dewleta Ermeniyan li hemberî kurdan jenosîdekê dimeşîne. Kurdên êzîdî wek Kurd qebul nake. Ji bona ku kurdperwerên êzîdî û kurdên misilman bên tasfiye kirin û qirkirin çalakiyên wan didomîne. Kurdên Zaza jî ji bona ku ji neteweya xwe veqetîne hewil dide.

Ermenîstan, Kurdên Elewî nas nake. Kurdên elewî dixwaze ji kurdbûnê dur bixe. Ji bona kurdên elewî jî ji neteweya kurd veqete û li dijî kurdan rabin xebat dike.

Ji bona vê li zanîngehan lêkolînên ne rast dide çê kirin.

Ermenîstan dibêje ku Kurdistan tune ye. Ermenîstana Rojava heye. Yanî Kurdistan jî bi tevayî ya ermeniyan tê qebûl kirin.

Rewşenbîrên Kurd yên ku siyaseta Dewleta Ermenîstanê qebûl nekirin, ji Ermenîstanê hatin derxistin. Prof. Dr. Seîdê îbo şêhîd kirin û kûştin. Di derbarê şêhîdkirina Seîdê îbo de lêpirsîn jî pêk nehat.

Kurdan dema Hrant Dînk hat kûştin gotin “em Hrant Dink in. Lê tu wext ermenî ji bona Kurdan negiriyan. Negotin ku “em jî Seîdê Îbo” nî.

Ermenîstanê him ji bona berjewendiya xwe li hemberî Ezarbeycanê Dewleta Sor ya Kurdistanê da îlan kirin. Pişt re jî Kurdistana Sor ji holê rakir, axa Kurdan dagir kir. Kurd sirgûn kir û  15 hezar kurd li çiyayên Mûrov  cemidîn, jiyana xwe ji dest dan.

Heta çend salên dawî Kurdan ev rastiya nedizanîn. Ji bona qirkirina ermeniyan digiriyan, lê ji bona xwe nedigiriyan. Heta xwe ji bona qirkirina ermeniyan tewanbar didîtin. Ji ermeniyan lêborîn dixwest in. Lê ermeniyan tu wext ne ji bona qirkirina xwe ya kurdan û ne jî ji bona qirkirina Dewletên kolonyalîst hîç demekê dengê xwe nekirin.

Di encamê de mirov dikare bibêje ku Kurd ji bona xelkê hene. Lê her neteweyek ji bona xwe hene, ji bona xwe digrîn, derdên xwe derman dikin.

Lê di van salên dawî de rewş û helwesta kurdan tê guhertin. Ji bona xwe jî hewildan dikin. Bila pîroz be.

Diyarbekîr, 30. 04. 2021